Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TENAZUR : Turkish Risale

Birbirine karşı olmak. Simetri hâli. * Bakışmak. Bir iş hususunda birbirine bakmak

TENAZURÎ : Turkish Risale

Simetrik

TENAZZUH : Turkish Risale

Bulaşmak

TENAZZUR : Turkish Risale

Dikkatle bakarak düşünme. Düşünerek dikkatle bakma

TENAZZÜF : Turkish Risale

Pâklanma, temizlenme

TENAZÜK : Turkish Risale

Birbirine süngü ile vurmak

TENAZÜL : Turkish Risale

Yayan olarak vuruşmak

TENAİ : Turkish Risale

Uzaklık

TENAŞÜD : Turkish Risale

Birbirine şiir okuma

TENAŞÜR : Turkish Risale

Dağılmak

TENAŞİR : Turkish Risale

Acemi yazısı, çocuk yazısı

TENBAL : Turkish Risale

Kısa boylu, bodur adam

TENBAN : Turkish Risale

f. Don, iç donu

TENBEL : Turkish Risale

(Tembel) f. Üşenen, üşengeç. * İşte ağır, davranan ağır yürüyen, ağır hareketli

TENBEL-HÂNE : Turkish Risale

f. Memurları iş görmez olan dâire; fertleri tenbel olan ev. Tenbeller yuvası

TENBELİT : Turkish Risale

f. Hayvan yükü. Küçük yük

TENBİE : Turkish Risale

Haber vermek

TENBİH : Turkish Risale

(C.: Tenbihât) Göz açtırmak. * Gafletten ikaz etmek. Faaliyetini arttırmak. * Sıkı emir vermek. * Bir işin yapılacağı hakkında yapılan nasihat

TENBİHÂT : Turkish Risale

(Tenbih. C.) Tenbihler. İkaz etmeler

TENBİK : Turkish Risale

Ağaçları aynı hizâda dikmek

TENCİC : Turkish Risale

Şâd etmek. Sevindirmek

TENCİD : Turkish Risale

Evin içini nakışlı bezlerle süslemek. * Kahraman yapmak

TENCİM : Turkish Risale

Yıldız ilmi ile uğraşmak. Yıldızların hareketlerinden mâna çıkarmağa çalışmak

TENCİR : Turkish Risale

Korkutmak

TENCİS : Turkish Risale

(Necâset. den) Pisleme, murdarlaştırma, pis etme