Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TENCİYE : Turkish Risale

(Necât. dan) Kurtarma

TENCİZ : Turkish Risale

Sona erdirme. Sonuçlandırma, neticelendirme. * Sözünü yerine getirme

TENDİD : Turkish Risale

Meşhur etmek

TENDİF : Turkish Risale

Yün ve pamuk atmak

TENDİYE : Turkish Risale

Islatma, nemleme

TENE : Turkish Risale

f. Gövde, beden, cüsse, vücut. * Örümcek ağı

TENEBBU' : Turkish Risale

Az az işlemek. * Yerden kaynama. Nebean etme

TENEBBÜ' : Turkish Risale

(Nübüvvet. den) Peygamberlik iddiasına kalkışma

TENEBBÜH : Turkish Risale

Uyanmak. Kendine gelmek. Aklını başına getirmek

TENEBBÜT : Turkish Risale

Büyümek. Yerden çıkıp biten nebat gibi yetişmek

TENEBBİ : Turkish Risale

(Nübüvvet. den) Peygamberlik iddiasına kalkışma, peygamberlik dâvasında bulunma

TENECCÜC : Turkish Risale

Çok olmak. * Zayıflamak, süst olmak. * Aşağı gelmek. * Geniş yer tutmak

TENEDDUH : Turkish Risale

Koyunun otlamaktan semiz ve besili olması

TENEDDUS : Turkish Risale

Çıkmak, huruç etmek

TENEDDÜB : Turkish Risale

(Nedbe. den) (Yara) kapanma

TENEDDÜD : Turkish Risale

Halk içinde meşhur olmak

TENEDDÜM : Turkish Risale

(Nedâmet. den) Pişman olma, pişmanlık duyma, nedâmet etme

TENEDDÜS : Turkish Risale

Toprağa gömülmek

TENEDDİ : Turkish Risale

Gamkin ve üzüntülü olmak

TENEFFU' : Turkish Risale

(C.: Teneffuât) Faydalanma, menfaatlenme

TENEFFUH : Turkish Risale

Boş lâflarla gururlanma

TENEFFUT : Turkish Risale

(El) Kabarmak

TENEFFÜL : Turkish Risale

Nâfile namaz kılma veya oruç tutma

TENEFFÜR : Turkish Risale

Çekinme. Kaçınma. Nefret etme. İğrenme

TENEFFÜS : Turkish Risale

(Nefes. den) Nefes, soluk alma. Dinlenme. * Tan yeri ağarma. * Deniz suyunun sahile vurması. * Üfürmek. * Okullarda ders araları verilen dinlenme