Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TENMİK : Turkish Risale

(Nemk. den) Yazma. Yazılma. * Güzel yazı ile yazma

TENMİYE : Turkish Risale

(Nemâ. dan) Büyütmek. Yetiştirmek. Artırmak. Bereketlenmek. * Fesad veren haber yetiştirmek. * Ateş içine odun atmak

TENNUB : Turkish Risale

Katran ağacı

TENNUR : Turkish Risale

(C.: Tenânir) Tandır. * Fırın

TENPERVER : Turkish Risale

f. Rahatına düşkün. Tembel. Vücudunu beslemek telâşesinde olan

TENSİB : Turkish Risale

Uygun görmek. Münasib kılmak

TENSİF : Turkish Risale

İkiye bölmek

TENSİK : Turkish Risale

Nizam üzere dizmek. Nizâma koymak. * Edb: Bir ibârede zikredilecek birkaç şeyi sırasıyla irad eylemek. Sıra tertibi ile mânâ yükselirse tensik-i irtifâî, alçalırsa tensik-i inhitatî denir

TENSİKAT : Turkish Risale

(Tensik. C.) Islahat. Düzen ve nizama koymalar

TENSİL : Turkish Risale

Halâs olmak, kurtulmak

TENSİR : Turkish Risale

Serpme, saçma

TENSİS : Turkish Risale

(C.: Tensisât) Tedkik ederek karar verme

TENSİYE : Turkish Risale

Unutturma

TENTE : Turkish Risale

f. Örümcek ağı

TENTENE : Turkish Risale

İplik gibi şeylerle örülmüş delikli bez, perde v.s. Dantela

TENTİF : Turkish Risale

Mübâlağa ile yolmak

TENU-MEND : Turkish Risale

f. Gövdeli, iriyarı, vücutlu kimse

TENUFE (TENUFİYE) : Turkish Risale

(C: Tenânif) Helâk olacak yer. * Sahra. * Yazı

TENUK : Turkish Risale

(Tenuka, Tenukıye)
Helâk olacak yer. * Sahra. * Yazı

TENVAT : Turkish Risale

Atın yanına asılan şeyler

TENVİ' : Turkish Risale

(C.: Tenviât) (Nev'. den) Çeşitlendirme, nevilendirme, türlü türlü etme

TENVİC : Turkish Risale

Borç edinmek

TENVİH : Turkish Risale

Sulandırma. * Yaldızlama. * Haksız bir şeyi yapmacık şeylerle süsleyip haklı gösterme. * Başka bir madeni, altın veya gümüş suyuna daldırma. * Bir kimsenin nâmını, şânını yükseltme

TENVİK : Turkish Risale

(Deve) Zayıflamak

TENVİL : Turkish Risale

Atâ, bahşiş, hediye