Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
TENVİM : Turkish Risale

Uyutmak. Hipnotize etmek. Birisini uyur bulmak

TENVİMÂT : Turkish Risale

(Tenvim. C.) Uyutmalar veya uyutulmalar

TENVİN : Turkish Risale

Gr: Kelimenin sonunu "en, in, ün" diye okumak. Veya öyle okutan işaretin adı

TENVİN-İ TENKİR : Turkish Risale

Kelimenin belirsizliğine işaret olan tenvin işareti. Harf-i tarifsiz kelime tenvin kabul ettiğinden yani, nekre olduğundan tenvinli olan harfin durumu

TENVİR : Turkish Risale

(C.: Tenvirât) Aydınlatma. * Bir şey hakkında bilgi verme. Bir şeyi münevver kılma

TENVİRÂT : Turkish Risale

(Tenvir. C.) Aydınlatmalar, ışıklandırmalar. Tenvir etmeler

TENVİT : Turkish Risale

Niyet etmek

TENVİYE : Turkish Risale

Niyet etmek

TENVİŞ : Turkish Risale

Ziyafete davet etmek

TENYİR : Turkish Risale

Beze ve kumaşa işaret koymak

TENZEDE : Turkish Risale

f. Sessiz, sâkin, susmuş

TENZİH : Turkish Risale

Suç ve noksanlıktan uzak saymak. Cenab-ı Hakk'ı (C.C.) her çeşit kusur, noksan, şerik gibi hallerden uzak bilip söylemek. * Kabahati yok olduğu anlaşılmak ve onu ifade etmek

TENZİHEN : Turkish Risale

Tenzih ederek. Tenzih etmekle

TENZİHEN MEKRUH : Turkish Risale

Nehyine dair şer'î bir delil olmamakla beraber işlenmesi kerih görülen iş. (Helâle yakın iş)

TENZİK : Turkish Risale

(At) ayaklarını yukarı kaldırmak

TENZİL : Turkish Risale

Bir şeyin bir miktarını çıkarmak. * İndirmek, indirilmek, indirilen. Aşağı indirmek. * Kur'an-ı Kerim'in vahiy vasıtası ile Peygamberimize (A.S.M.) indirilmesi. Tedricen indirme. (Birden indirmeye inzal, parça parça indirmeye de tenzil denir.)

TENZİLÂT : Turkish Risale

(Tenzil. C.) Fiat indirme. İskonto

TENZİR : Turkish Risale

(İnzâr. dan) Olacak bir hâdiseyi haber vererek korkutma. (Müjdenin zıddı)

TENZİYE : Turkish Risale

Sıçramak. * Üstüne binmek

TENÜK : Turkish Risale

f. Dayanıksız, kuvvetsiz, zayıf. * İnce, rakik, nârin. * Az, hafif. * Yumuşak

TENÜK-HAVSALA : Turkish Risale

f. Sabırsız adam, tahammülsüz kimse

TENÜK-RU : Turkish Risale

f. Yüzü yumuşak olan kimse, yüzü yumuşak adam

TENİDE : Turkish Risale

f. Örümcek ağı. * Örülmüş, dokunmuş

TENİZE : Turkish Risale

Uç, etek

TENİZE-İ KÛH : Turkish Risale

Dağ eteği