Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

TERTİBÂT : Turkish Risale

(Tertib. C.) Düzen, düzenleme. * Karşılayıcı hazırlıklar

TERTİBÂT-I MUKADDEME : Turkish Risale

Başlangıçtaki sıralamalar, tertib ve düzenler

TERTİL : Turkish Risale

Saçı yağlamak. * Tartmak, ölçmek

TERVİB : Turkish Risale

Sütü yoğurt yapmak. * Sütün yoğurt olması

TERVİC : Turkish Risale

Revaç vermek. Değerini arttırmak. * Müsait karşılamak. Kabul ettirip, geçerli kılmak

TERVİE : Turkish Risale

Evmeyip tefekkür etmek. Acele etmeyip düşünmek

TERVİH : Turkish Risale

(C.: Tervihât) Râyiha verme. Kokutma. Kokusunu artırma. * Rahatlandırma

TERVİHA : Turkish Risale

(C.: Teravih) Teravih namazının her dört rekatı. * Teravih namazının her dördünden sonra oturmak

TERVİK : Turkish Risale

Durultma, süzme, saflaştırma

TERVİL : Turkish Risale

Yağlı ekmek. * Ekmeği yağ ile ovmak

TERVİYE : Turkish Risale

Su verme, sulama, suya kandırma. * İyiden iyiye ve derin derin düşünme

TERVİZ : Turkish Risale

Bir yeri çayır çimen yapmak

TERYE : Turkish Risale

Az gizli. * Kadınların hayızdan arınıp guslettikten sonra sarılık ve bulantıdan gördüğü nesneler

TERZİK : Turkish Risale

Rızık verme, besleme. Rızık için verip yedirme. Nasibdâr kılmak

TERZİL : Turkish Risale

Rezil etme. İtibarını kırma

TERZİZ : Turkish Risale

Kâğıda nişan ve alâmet etmek, işaret koymak

TERÖR : Turkish Risale

Fr. Yıldırma, tedhiş, korkutma. Anarşi

TERİ' : Turkish Risale

Garip kişi

TERİBE : Turkish Risale

(C.: Terâyib) Göğüs

TERİD : Turkish Risale

Yağla ıslanmış ekmek

TERİK : Turkish Risale

Muharebe vaktinde başa giyilen miğfer

TERİKE : Turkish Risale

(C.: Terâyik) Evlenmeyip evde kalmış olan kız. * Deve kuşunun yabana bıraktığı yumurta

TERİM : Turkish Risale

Fransızca olan "Terme" kelimesinden uydurulmuştur. "Istılah" veya "tabir" yerinde kullanılır

TERŞİF : Turkish Risale

Yudumlama. Yudum yudum içme

TERŞİH : Turkish Risale

(C.: Terşihât) Süzme, sızdırma. * Besleyip eğitme, terbiye etme. * Edb: Sözü özlü söyleme. * Tezyin etmek, süslemek