Turkish Risale
BETAL(E) : Turkish Risale
Bahâdır, yiğit, kahraman
BETALET : Turkish Risale
(Bak: Batalet)
BETAN : Turkish Risale
(C.: Bitnân) Çukur yer
BETANE : Turkish Risale
Büyük karınlı olmak
BETAR : Turkish Risale
Çok fazla sevinmek. * Hayret. * Dehşet. * Tekebbürlenmek, gururlanmak
BETARE : Turkish Risale
Eksiklik, noksanlık
BETAT : Turkish Risale
Azık. Bir yolculukta gereken öteberi. * Ev eşyası. * Kesin, kat'i
BETATRON : Turkish Risale
yun. Fiz: Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir âlet
BETAİN : Turkish Risale
Astarlar.* Yatak yüzleri
BETER : Turkish Risale
(Bed-ter'in muhaffefi) Daha kötü, daha fena
BETK : Turkish Risale
Kesmek, kat'etmek. * Yapışıp bir şeyi çekmek
BETKİŞ : Turkish Risale
f. Atılacak okların içine konulup omuza asılan mahfaza. Ok mahfazası, okluk
BETL : Turkish Risale
Kesmek, kat'etmek
BETLE : Turkish Risale
Kesilmiş, maktû
BETONARME : Turkish Risale
Fr. İskeleti demir çubuklardan yapılmış olan beton
BETR : Turkish Risale
Kat', kesme. * Hatalı, eksik bırakma
BETRA : Turkish Risale
(Müz: Ebter) Çocuğu olmayan. Kısır. * Kuyruğu kesik dişi hayvan
BETRE : Turkish Risale
Dişi eşek
BETT : Turkish Risale
(C.: Betût) Kesmek, kat'. * Kilim
BETTAT : Turkish Risale
Kilim satıcı. * Kesici
BETTE : Turkish Risale
Kat'i. * Kesilmiş, ayrılmış, maktu'. * Tiftikten şal
BETTER : Turkish Risale
f. (Bed-ter) Daha kötü. Çok fena
BETTÂR : Turkish Risale
Çok kesen, fazla keskin
BETV : Turkish Risale
Durmak, ikamet
BETYAB : Turkish Risale
f. Mihnet, keder, dert, gam, kaygı, elem
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani