Turkish Risale
BETYAR(E) : Turkish Risale
f. şeytan, ifrit. * Düşman, adüvv. * Görülmesi istenilmeyen şey.BE'V
Fahirlenmek, büyüklenmek, kibirlenmek
BETÛK : Turkish Risale
Çok keskin
BETÛL : Turkish Risale
(Betâl) Erkekten kaçınan nâmuslu kadın. * Hz. Fatımatüzzehra ve Hz. Meryem'in sıfatı
BETİ' : Turkish Risale
Eğlenici, eğlenen
BETİHA : Turkish Risale
(C.: Bitâh-Betâyih) Ufak taşlı büyük dere. * Kamışlık ve sazlık yer
BETİK : Turkish Risale
Kat'etmek, kesmek. * Yapışıp bir şeyi çekmek
BETİL : Turkish Risale
Hz. İsa'nın (A.S.) anası olan Hz. Meryem'in lâkabı. * Salkımları sarkmış ağaç. * Nehirlerdeki akıntılar. * Ağacın gövdesinden veya ana ağaçdan ayrılıp başka kök salan fidan
BEYAVAR : Turkish Risale
f. Meşguliyet, meşgul olma, uğraşma, iş
BEYAZ : Turkish Risale
Aklık, beyazlık. * Aydınlık. * Yumurta akı. * Müsveddenin temize çekilmesi.(Aynada saçıma baktıkça, beyaz kıllar bana diyorlar: "Dikkat et!" İşte o beyaz kılların ihtariyle vaziyet tavazzuh etti. Baktım ki; çok güvendiğim ve ezvakına meftun olduğum gençlik elveda diyor ve muhabbetiyle pek çok alâkadar olduğum hayat-ı dünyeviye sönmeğe başlıyor ve pekçok alâkadar ve âdeta âşık olduğum dünya, bana "Uğurlar olsun" deyip, misafirhâneden gideceğimi ihtar ediyor. L.)
BEYAZÎ : Turkish Risale
Aklık, beyazlık. * Uzunluğuna açılan yazma kitap. * Sığır dili
BEYD : Turkish Risale
Helâk olmak. * Gayr, diğer
BEYDA : Turkish Risale
Tehlikeli mevki. * Sahra, çöl. * Medine ile Mekke arasında bulunan düz bir yer
BEYDAH : Turkish Risale
f. Sert başlı, haşarı at
BEYDAHA : Turkish Risale
İri ve şişmanca kadın
BEYDAK : Turkish Risale
Piyade dedikleri nesne. (Satranç âletlerindendir.)
BEYDANE : Turkish Risale
(C.: Beydânât) Yabani dişi eşek
BEYDE : Turkish Risale
Gr: "Enne" lâfzı gibi, "şu kadar var ki, lâkin" mânâsında istisna edatlarındandır
BEYDER : Turkish Risale
f. Ekin harmanı. * Doğru lügat
BEYDERÎ : Turkish Risale
Harmancı
BEYDÛDET : Turkish Risale
Mahviyet, hiçlik, yok olma
BEYGAR(E) : Turkish Risale
f. Tekdir, azarlama, çıkışma. Sövme
BEYHAKÎ : Turkish Risale
(Hi:
458) Büyük hadis ve fıkıh âlimlerinden olup asıl adı Ebubekir Ahmed bin Hüseyn'dir. İmam-ı Şâfii mezhebinde sözü sened yerine geçen büyük bir hadis âlimidir. Kendisi gibi daha birçok faziletli âlimler yetiştiren Beyhak bölgesinin Hüsrevcurd köyündendir. "Kitab-ün Nusus-uş-Şafiî" ile "Kitab-üs-Sünen Vel'âsar" ve "Essünen-ül-Kebir" ve bir de "Delâil-ün-Nübüvve"gibi eserleri vardır. (K.S.)
BEYHAN : Turkish Risale
Sır saklamıyan, aklında ve kalbinde olanları söyleyen kimse. Boşboğaz
BEYHOŞ : Turkish Risale
f. (Bihûş) Şaşkın. Akılsız. Deli. Serseri
BEYHUŞT : Turkish Risale
f. Kökünden çıkarılmış, dibinden koparılmış olan şey
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani