Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

TUGVE : Turkish Risale

Dağ başı. * Yüksek mekân

TUGYAN : Turkish Risale

Zulüm ve küfürde çok ileri gitmek. Azgınlık, taşkınlık. Taşkın mizaçlılık. * Kan galebe etmesi hali. * Resmî devlet kuvvetlerine karşı durmak. * Su baskını

TUGYE : Turkish Risale

Dağ başı. * Yüksek mekân

TUH : Turkish Risale

Helâk olmak. * Berbad olmak. (Hakaret için söylenilen bir kelimedir)

TUHAF : Turkish Risale

(Tuhfe. C.) Hediyeler. * Münâsebetsiz hâl. * Eğlenceli, gülünç. * Garip iş veya şey. * Hoşa giden ve az bulunur şeyler

TUHAL : Turkish Risale

Dalak ağrısı

TUHARE : Turkish Risale

Taharet ettikleri suyun bakiyyesi

TUHFE : Turkish Risale

Turfanda şey. * Görülmemiş yeni çıkan. Yeni. * Hediye, armağan

TUHFÎ : Turkish Risale

İyilik etmek

TUHLA : Turkish Risale

Kara ile boz arasındaki renk

TUHLÜB : Turkish Risale

(C.: Tahâlib) Soysop, sülâle

TUHM : Turkish Risale

(C.: Tühum) Her yerin ve her köyün nihayeti

TUHME : Turkish Risale

Hayvanın burnunun kara olması

TUHR : Turkish Risale

Pâklık, temizlik, taharet. * Kadınların iki âdet görmeleri arasındaki temizlik hâlleri. (Temizlik hâli uzayan, devam eden kadına "Mümtedet-üt tuhur" denir)