Turkish Risale
Turkish Risale
TÜFENG-HÂNE : Turkish Risale
f. Silâh deposu
TÜFFAH : Turkish Risale
Elma
TÜFL : Turkish Risale
Köpük. * Kir, pas. * Tükürmek
TÜHEM : Turkish Risale
(Töhmet. C.) Suçlar, töhmetler, kabahatlar
TÜKLAN : Turkish Risale
Tevekkül etmek
TÜKLE : Turkish Risale
İtimat etmek, güvenmek. * İşinde âciz olan kimse
TÜKME : Turkish Risale
f. Düğme
TÜKYE : Turkish Risale
Dayanmak, itimad etmek
TÜKÂH : Turkish Risale
Tekyegâh
TÜLAVE : Turkish Risale
Borç bakiyyesi. * Havâle etmek, başkasına bırakmak
TÜLÜNNE : Turkish Risale
Hâcet, ihtiyaç
TÜLÜV : Turkish Risale
Tilâvet. * Bir kimseye uyup ardınca gitmek
TÜNBAN : Turkish Risale
f. Don, iç donu
TÜNBEK : Turkish Risale
f. Darbuka. Dümbelek
TÜND : Turkish Risale
f. Sert, şiddetli, haşin
TÜNDBÂD : Turkish Risale
f. Sert rüzgâr, kasırga
TÜNDMEŞREB : Turkish Risale
f. Titiz, sert tabiatlı
TÜNDMİZAC : Turkish Risale
f. Sert huylu
TÜNDREFTAR : Turkish Risale
f. Çabuk giden, sert ve süratli giden
TÜNDZEBAN : Turkish Risale
f. Düzgün konuşan, düzgün söz söyleyen
TÜNDÇİHRE : Turkish Risale
f. Asık suratlı
TÜNDÎ : Turkish Risale
f. Sertlik, katılık. Hiddet ve şiddet
TÜNTE : Turkish Risale
f. Eşek arısı
TÜNU' : Turkish Risale
Mukim olmak, ikamet etmek, bir yerde oturmak
TÜR'A : Turkish Risale
(C.: Türa') Kapı. Derece. * Bağ ve bostan. * Kanal. * Suyun taştığı yer. Su arkının ağzı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani