Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
VELİK : Turkish Risale

(Velikin) f. Amma, lâkin, fakat

VELİKA : Turkish Risale

Yağla unu karıştırarak yapılan yemek

VELİME : Turkish Risale

Sevinç ve sürur günleri verilen ziyafet. Düğün ziyafeti. * Düğün, evlenme

VELİYY : Turkish Risale

(C: Evliyâ) Yakın. * Amcazâde, emmi oğlu. * Yar, dost

VELİYY-ÜL EMİR : Turkish Risale

Âmir. Emir veren. Emir sahibi

VELİYY-ÜN NİAM : Turkish Risale

Nimetler ihsan eden, iyilik eden kimse. * Şeyhülislâm. * Sülâlesinin ileri gelenleri

VELİYYE : Turkish Risale

(C.: Velâyâ) Ermiş kadın, veli kadın

VELİYYULLAH : Turkish Risale

Allah'ın (C.C.) veli kulu

VEMD : Turkish Risale

Gazap etmek, hiddetlenmek, kızmak. * Sıcaklığın artması

VEMK : Turkish Risale

Muhabbet etmek, sevmek

VEMS : Turkish Risale

Fücur, masiyet, günah

VEMYE : Turkish Risale

Meşakkat, sıkıntı. Belâ, musibet

VEMZ (VEMİZ) : Turkish Risale

İşaret etmek. * Parlamak. şimşek çakmak

VEMİZ : Turkish Risale

Bulut arasından görünen ışık

VENA (VENYE) : Turkish Risale

Gevşek. * Zayıf. * Hâlsiz olmak

VENN : Turkish Risale

Zebunluk, zayıflık, zaaf. * Çengilerin ve köçeklerin parmaklarıyla çaldıkları çalpara

VENNECMİ : Turkish Risale

Yıldıza yemin olsun

VENY : Turkish Risale

İş hususunda gevşeklik gösterme

VENİM : Turkish Risale

Sinek tersi

VER : Turkish Risale

f. "Sahib, mâlik; anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Dâniş-ver $
Âlim. Suhan-ver $
Edip, şâir

VER (-) : Turkish Risale

f. "Sahib, mâlik; anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Dâniş-ver

VER'A : Turkish Risale

Korkaklık, havf

VERA : Turkish Risale

Öte. Başka taraf. Arka, geri. * Torun

VERA' : Turkish Risale

Takvânın ileri derecesi. Bilmediği ve şüphe ettiğini öğrenip iyiye ve doğruya göre hareket edip bütün günahlardan çekinme hâleti

VERA-İ CEBEL : Turkish Risale

Dağın arkası