Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
YEKREH : Turkish Risale

f. Riyasız, doğru

YEKRU(Y) : Turkish Risale

f. İki yüzlülük yapmayan, riyasız. * Hâlis ve itimad edilir dost

YEKRUZ : Turkish Risale

f. Bir günlük. Geçici, muvakkat

YEKRİŞTE : Turkish Risale

f. Uygun, muvafık, yaraşır. * Şefkatli

YEKSAL : Turkish Risale

f. Bir yıllık. Bir yaşında

YEKSAN : Turkish Risale

Beraber. Bir. * Düz. * Her zaman

YEKSER : Turkish Risale

f. Baştan başa. * Ansızın. * Yalnız başına

YEKSÜVARE : Turkish Risale

(C.: Yeksüvârân) Yalnız başına ata binen. * Mc: Arkadaşı olmayan kimse

YEKTA : Turkish Risale

Tek, yalnız, eşsiz. * Bir kat

YEKTENE : Turkish Risale

f. Tenha, yalnız başına

YEKVÜCUD : Turkish Risale

Tek kişi gibi. Hep birden

YEKZEBAN : Turkish Risale

Söz birliği. Ağız birliği. Sözde beraberlik. * Aynı dili konuşan. Bir dilde

YEKÂYEK : Turkish Risale

f. Birer birer. Tek tek. * Ansızın

YEKÇEŞM : Turkish Risale

Tek gözlü. * Âhir zamanda gelecek olan Deccal'ın bir ismi. "Sadece dünya hayatını şiddetle isteyip âhireti unutan ve inkâr eden" meâlinde mecazen söylenilmiştir. * Güneş. (Bak: Deccal)

YEKÛN : Turkish Risale

Toptan, hepsi. Netice. Toplam. (Arapçada; olur-oluyor mânâsınadır)

YEKŞEBE : Turkish Risale

f. Bir gecelik

YEL : Turkish Risale

(C.: Yelân) Pehlivan. şampiyon

YELAN : Turkish Risale

(Yel. C.) f. şampiyonlar, pehlivanlar

YELDA : Turkish Risale

f. Uzun

YELE : Turkish Risale

f. Kuvvetle saldıran. * Otlağa salınmış hayvan sürüsü. * Koşan, koşucu, seğirten. * Bazı hayvanların ensesindeki kıllar

YELEB : Turkish Risale

Beyaz deve. * Polat demir. * Toplamak, cem'etmek. * Deriden yapılmış cübbe, zırh ve gömlek. * Kalkan

YELEK(A) : Turkish Risale

Her nesnenin beyazı. * Beyaz keçi

YELEL : Turkish Risale

Üst dişlerin kısa olması

YELEM : Turkish Risale

Aslâ yemişi olmayan sert ve katı ağaç

YELEMLEM : Turkish Risale

Deri. * Bir yerin adı. (Yemenliler ihramı orada giyerler.)