Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ZAHMKÂR : Turkish Risale

f. Yaralayıcı, yara açan

ZAHMNAK : Turkish Risale

f. Yaralı, zahmzede, mecruh

ZAHMRES : Turkish Risale

f. Yara açan, yaralayıcı

ZAHMZEDE : Turkish Risale

f. Yaralı. Mecruh

ZAHMİN : Turkish Risale

f. Yaralı, mecruh

ZAHR : Turkish Risale

(C.: Zuhur-Ezhâr) Binek devesi. * Kuş yeleklerinin kısa tarafı. * Kara yolu. * Sırt, arka. * Yüksek yer. * Kur'an'ın lâfz-ı şerifi. * Haber

ZAHR-I GAYB : Turkish Risale

Gıyabında, kendisi hâzır olmadan

ZAHR-I KALB : Turkish Risale

Kuvve-i hâfıza. Ezber kuvveti. Ezbere

ZAHRÎ : Turkish Risale

(Zahriyye) Arkaya âit, arka ile alâkalı. * Bir kâğıdın arkasına yazılan yazı, şerh

ZAHZAH : Turkish Risale

Uzak, baid

ZAHZAHA : Turkish Risale

İkrar etme, uzaklaştırma. * Uzak, baid olma

ZAHİB : Turkish Risale

(Zehâb. dan) Giden, gidici. * Bir zanna kapılan. Bir fikre uyan

ZAHİD(E) : Turkish Risale

(Zühd. den) Tas: Borç olan ibadetlerden, aslî vazifelerden başka dünya süs ve makamlarından feragat eden kimse. Sofi. Müttaki. Zühd ve perhizkârlıkla muttasıf

ZAHİDÂNE : Turkish Risale

f. Zahide yakışır surette. Ehl-i takva gibi

ZAHİF : Turkish Risale

Kibirli, mağrur

ZAHİFE : Turkish Risale

(C.: Zevâhif) Sürüngenler, (yılan gibi) yerde sürünenler

ZAHİH : Turkish Risale

Ateş közünün parlaması

ZAHİK : Turkish Risale

Berbat, perişan, helâk olmuş. * Bâtıl. Köhne

ZAHİL : Turkish Risale

Sıkıntıdan sonra yüreği feraha erişen. * Unutan

ZAHİR : Turkish Risale

Yüksek şeref. * Neşv ü nemâ bulup, gelişip, etrafa sarılıp sarmaşmış bitki

ZAHİRE : Turkish Risale

(C.: Zevâhir) Parlak

ZAHİRE-İ ÂHİRET : Turkish Risale

Ahiret azığı. Hayır ve iyilikler. Sâlih amel ve ibâdetler

ZAK : Turkish Risale

Pak, arı, temiz

ZAK-DAN : Turkish Risale

f. Döl yatağı, rahim

ZAKINE : Turkish Risale

(C.: Zevâkın) Enek çukuru