Turkish Risale
ZAMİLE : Turkish Risale
(C.: Zevâmil) Yük hayvanı. * Küçük yük
ZAMİME : Turkish Risale
Ek, ilâve. Artırma, katma, ekleme
ZAMİN : Turkish Risale
Tazmin eden. Kefil olan
ZAMİR : Turkish Risale
Bir şeyi gizlemek. * İç. * Huk: Bir şeyin iç yüzü. * Niyet. * Vicdan. Kalb. * Gaye. * Gr: Mütekellim, muhatab ve gaibe delâlet eden ve bunların makamına kaim olan rumuzat harfleri ve harf terkiblerinin her biri. (Ben, sen, o; ene, ente, hüve gibi) ismin yerini tutan kelime
ZAMİR-İ FİİLÎ : Turkish Risale
Gr: Geçmiş zaman fiillerinin sonuna gelen
dim,
din,
Di,
dik,
diniz,
diler... gibi eklerdir
ZAMİR-İ MÜTEKELLİM : Turkish Risale
Mütekellim zamiri, yani konuşanın isminin yerini tutan zâmir. ("Ben" gibi)
ZAMİR-İ NİSBÎ : Turkish Risale
Gr: İsimlerin sonuna gelen,
im,
sin,
dir,
iz,
siniz,
dirler gibi eklerdir
ZAMİR-İ İZAFÎ : Turkish Risale
Gr: Muzâfların sonuna gelen
im,
in,
i,
imiz,
iniz,
leri gibi eklerdir
ZAMİR-İ ŞAHSÎ : Turkish Risale
Gr: Şahıs gösteren ve şahısların ismi yerine kullanılan zamirler; Ben, sen, o, biz, siz, onlar gibi. (Bak: Şahıs zamiri)
ZAN : Turkish Risale
(Bak: Zann)
ZANBUR : Turkish Risale
(Bak: Zünbur)
ZANGOÇ : Turkish Risale
(Ermenice) Kilisenin hizmetlerini gören ve çan çalan kimse
ZANK : Turkish Risale
Dar yer. Dar şey. * Darlık, sıkıntı
ZANKÂ' : Turkish Risale
(Bak: Dankâ')
ZANN : Turkish Risale
şüphe. Zannetmek, samak. Sezme
ZANN-I GALİB : Turkish Risale
Kuvvetli, hakikate en yakın olan zann. (Bak: Su-i zan)
ZANN-I KABUL-Ü CUMHUR : Turkish Risale
Bir hükmün doğruluğunu ekseri müçtehidlerin ve ehl-i reylerin zann derecesinde, yani kuvvetli ihtimal ile kabul etmeleri.(Ümmeti da'vetle teşri' edemez, fehmi şeriatten olur; lâkin şeriat olamaz. Müçtehid olabilir, fakat müşerri' olamaz.İcma' ile cumhurdur, sikke-i şer'i görür. Bir fikre davet etmek zann-ı kabul-ü cumhur, şart-ı evvel oluyor.Yoksa, davet bid'attır; reddedilir, ağzına tıkılır; onda daha çıkamaz... Lemeât)
ZANNÎ : Turkish Risale
Zanna ait, zanna dâir ve müteallik
ZANÛN : Turkish Risale
Düşünce ve tedbiri kıt olan adam. * Suyu olup olmadığı bilinmeyen kuyu. * Suyu az olan kuyu
ZANİ(YE) : Turkish Risale
Zina eden. Meşru olmayan nikâhsız cinsî münasebette bulunan
ZANİN : Turkish Risale
Cimri, bahil ve hasis olan
ZANİYE : Turkish Risale
(Bak: Zani)
ZAPT-Ü RABT : Turkish Risale
(Bak: Zabt ü rabt)
ZAR : Turkish Risale
f. İnleyen, sesle ağlayan. * Zayıf, dermansız
ZAR ZAR : Turkish Risale
f. Hazin hazin, yanık yanık, (sesle) ağlıya ağlıya
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani