Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ZEHL : Turkish Risale

Dalgınlıkla unutma, geciktirme. İş çokluğundan sonraya bırakma. * Kasden unutma

ZEHLUL : Turkish Risale

İyi at

ZEHNA' : Turkish Risale

Düzgün. * Süs, ziynet

ZEHR : Turkish Risale

(Zehir) f. Zehir, ağu, semm

ZEHR(E) : Turkish Risale

Çiçek. şükufe

ZEHR-AB : Turkish Risale

f. Acı su

ZEHR-ABE : Turkish Risale

f. Acı ve zehir gibi su. Zehirli su. * Mc: Acı, acılık

ZEHR-ALUD : Turkish Risale

f. Zehirli. Zehir karışmış

ZEHR-AMİZ : Turkish Risale

f. Acı, zehirli

ZEHR-BAR : Turkish Risale

f. Pek acı, zehir saçan

ZEHR-BAZ : Turkish Risale

Zehir veren. Zehir yapan. * İmandan ayıran

ZEHR-EFŞAN : Turkish Risale

f. Zehir saçan

ZEHR-HAND : Turkish Risale

f. Acı acı gülme

ZEHR-NAK : Turkish Risale

f. Zehirli, ağulu

ZEHR-İ KATİL : Turkish Risale

Öldürücü zehir

ZEHRA : Turkish Risale

(Müe.) Ay gibi parlak olan. Çok parlak ve safi, berrak

ZEHRAVAN : Turkish Risale

(Zehrâveyn) İki parlak şey. * Kur'an-ı Kerim'de Sure-i Bakara ile Âl-i İmran Surelerine birlikte verilen isim

ZEHRE : Turkish Risale

f. Kahramanlık, yiğitlik. * Öd. Safra

ZEHREDÂR : Turkish Risale

(C.: Zehredârân) f. Yiğit, cesur, yürekli, cesaretli

ZEHREÇÂK : Turkish Risale

f. Çok korkmuş, ödü patlamış

ZEHRİN : Turkish Risale

f. Pek acı, zehir gibi

ZEHUK : Turkish Risale

(Zehak) Boş, beyhude. Bâtıl. Zâil, yok olan

ZEHV : Turkish Risale

Bâtıl. * Yalan. * Fahirlenmek, gururlanmak, tekebbürlenmek. * Güzel manzara. * Taze ot. * Otun çiçeği. * Titremek. * Yürümek. * Yel esmek. * Alacalanmış hurma koruğu

ZEHZEHE : Turkish Risale

"Zehi zehi" demek

ZEHİ : Turkish Risale

(Bak: Zihi)