Turkish Risale
ZERK-FÜRUŞ : Turkish Risale
f. Hileci, hilekâr. İkiyüzlü, müraî
ZERK-ÂLÛD : Turkish Risale
f. Riyalı, riya karışık
ZERM : Turkish Risale
Kesilmek
ZERNEB : Turkish Risale
Turunç kokusu gibi güzel kokan bir ot. * Fercin dışarısında olan et
ZERNİGÂR : Turkish Risale
f. Altın ile işlenmiş. Yaldızlı
ZERR : Turkish Risale
Düğmeyi iliklemek. * Birbirine pekitip bağlamak
ZERRA' : Turkish Risale
Ekinci, çiftçi
ZERRAD : Turkish Risale
Zırh ören
ZERRAK : Turkish Risale
(Zerk. den) İki yüzlü
ZERRAT : Turkish Risale
(Zerre. C.) Zerreler. Pek ufak parçalar. Moleküller
ZERRE : Turkish Risale
(C: Zerrat) Pek ufak parça. * Atom. * Çok küçük karınca. * Güneş ışığında görünen ufacık tozlar. * Küçük boylu adam
ZERREVÂRİ : Turkish Risale
f. Zerre gibi çok küçük
ZERREVÎ : Turkish Risale
Zerre ile alâkalı, zerreye âit
ZERRİN : Turkish Risale
f. Altından yapılmış. Altın gibi parlak. Sarı
ZERUF : Turkish Risale
Seri, hızlı, aceleci
ZERUR : Turkish Risale
Göz otu
ZERV : Turkish Risale
Tutup götürmek. * Savurmak. * Kırıp götürmek
ZERYAC : Turkish Risale
Zerde aşı
ZERZERE : Turkish Risale
Sığırcık kuşunun ötmesi
ZERİ' : Turkish Risale
Araya giren, şefaat edici
ZERİA : Turkish Risale
(C.: Zerâi) Vesile. * Yol. * Geçit. * Avcının, arkasında gizlendiği deve
ZERİN : Turkish Risale
(Bak: Zerrin)
ZERİR : Turkish Risale
Zeki, hafif kimse
ZERİRE : Turkish Risale
(C.: Ezirre) Göz otu. Tutya
ZERŞEK : Turkish Risale
Kadın tuzluğu. Pars anberi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani