Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ZI : Turkish Risale

Kur'an-ı Kerim alfabesinde onyedinci harftir. Ebcedî değeri: 900'dur

ZI'F : Turkish Risale

İki kat. Bir şeyin miktarca iki katı

ZI'R : Turkish Risale

(C.: Zıâr-Zuur-Ezâr) Süt anası

ZIA : Turkish Risale

İşlenir toprak. Tarla

ZIAR : Turkish Risale

Devenin ağzını bağlamak

ZIBA' : Turkish Risale

(Zabu. C.) Sırtlanlar

ZIBAB : Turkish Risale

(Zabb. C.) Kertenkeleler. Kelerler

ZID : Turkish Risale

Aksi, muhâlif, zıt. * Nefret edilen, kerih şey

ZIDDEYN : Turkish Risale

Birbirinin aksi olan iki şey. İki zıt

ZIDDÂN : Turkish Risale

İki zıt

ZIDDİYET : Turkish Risale

Birbirine muhâlif, zıt olma hâli. Zıtlık. Birbirinden nefret etme. Zıt fikir veya kanaat sahibi olanların durumu

ZIFR : Turkish Risale

Tırnak. Çengel. Pençe

ZIHAR : Turkish Risale

İki şey arasında münasebet ve mutabakat meydana getirmek. İki şeyi birbirine mutabık eylemek. Arka arkaya, mukabil kılmak. * Karşılıklı yardımlaşmak. * Fık: Bir kocanın, karısını müebbeden mahremi olan birisinin bakması câiz olmayan bir yerine teşbih etmesi.Meselâ, bir adam karısına, "Sen bana anam gibisin" demesi gibi. Bu halde karısı da ona haram olurdu. İslâmiyetten evvel câhiliyet âdetleri olan ve bir nevi boşanma usulü sayılan bu çeşit hareketi İslâmiyet men'etmiştir ve zecr için zıhar eden kimseye keffaret vaz' olunmuştur. (O.L.)

ZIHARE : Turkish Risale

Elbisenin dış yüzü, dış tarafı

ZIHLİL : Turkish Risale

Dayanacak ve kayacak dar mekân

ZIHRIT : Turkish Risale

Koyun ve deve burunlarından akan sümük

ZIHRÎ : Turkish Risale

(C.: Zıhârâ) Bir ihtiyaç için hazırlanıp saklanan nesne

ZIKKÎ : Turkish Risale

Deriden yapılmış su tulumu

ZILAL : Turkish Risale

(Zıll. C.) Gölgeler

ZILALE : Turkish Risale

Gölgelik

ZILF : Turkish Risale

Hayvanların çatal tırnağı

ZILL : Turkish Risale

Gölge. * Perde. * Mc: Sahip çıkma, koruma, himaye etme

ZILL-I ZALİL : Turkish Risale

Koyu gölgeli yer

ZILL-I ZÂİL : Turkish Risale

Geçen gölge

ZILL-ÂLUD : Turkish Risale

f. Gölgeli