Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ZIYK : Turkish Risale

(Dıyyık
Dıyk) Dar. Sıkıntılı

ZIYYIK : Turkish Risale

Pek dar

ZORBAZ : Turkish Risale

f. Kuvvet oyunları gösteren sanatkâr. Bu oyunlar hünerden çok güce, kuvvete dayandıkları için, zor oyuncusu demek olan bu tabir meydana gelmiştir. Eskiden cambazlar kuvvetli adamlar oldukları için ekseriyetle vücutlarının kuvvet ve metanetine delil olan görülmeğe değer numaralar da gösterirlerdi. Meselâ bazı cambazlar koca bir taşı yerden alıp havaya atarlar ve taş aşağıya inerken, başlarının üstündeki lâstik topmuş gibi kâh göğüsleriyle, kâh arkalarıyla, kâh başlarıyla karşılayıp taşa vururlar, yere düşmeden tekrar havaya çıkarırlar ve böylece oynarlardı.Bazan da koca su küplerini karşılarına alıp, koç dövüşür gibi karşıdan hızla gelip başlarıyla vurarak küpü parça parça ederlerdi. Bu çeşit kuvvet oyunları gösteren cambazlara, zorbaz denirdi. (O.T.D.S.)

ZU'BAN : Turkish Risale

(Zi'b. C.) Canavarlar, kurtlar

ZU'KUK : Turkish Risale

(C.: Zeâkık) Yaramaz huylu kimse

ZU'LUB : Turkish Risale

(C.: Zeâlib) Bez parçası

ZU'LUK : Turkish Risale

Bir ot cinsi

ZU'M : Turkish Risale

(Zuum) Bâtıl zan. Şübhe. Yanlış zan

ZU'MUM : Turkish Risale

Yorulmak

ZU'MİYYÂT : Turkish Risale

Bâtıl, yanlış zanlarla alâkalı şeyler

ZU'R : Turkish Risale

Korku, havf

ZU'RUR : Turkish Risale

Yaramaz huylu kişi. * Kızılcık yemişi

ZU-ESMAR : Turkish Risale

Meyveli. Semereli

ZU-HAZZ : Turkish Risale

Nasibi olan, nasibli. * Hoşlanan, zevk alan

ZUAFA : Turkish Risale

(Zayıf. C.) Zayıflar. Zayıf olanlar

ZUAK : Turkish Risale

Tuzlu su

ZUAMA : Turkish Risale

(Zaim. C.) (Zeâmet. den) Kefiller. * Büyük tımar sâhipleri

ZUBBAN : Turkish Risale

(Zabb. C.) Kelerler, kertenkeleler

ZUBE : Turkish Risale

Bir taraf

ZUCRET : Turkish Risale

Yürek darlığı, iç sıkıntısı

ZUCRETVER : Turkish Risale

f. Sıkıntılı

ZUD : Turkish Risale

f. Çabuk, tez, hemen olan, acele

ZUDAŞNA : Turkish Risale

(Zud-âşnâ) f. Her gördüğü kimseyle dost olan

ZUDENDAZ : Turkish Risale

(Zud-endâz) f. Akla geldiği şekilde, düşünülmeden söylenen söz

ZUDHİZ : Turkish Risale

f. Vazifesini çok çabuk gören hizmetkâr