Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

Binek. Cennet'e mahsus bir binek vâsıtası.(Kelimenin kökü; (Berk) dir. Burak'ın Hadis-i Şerife göre ta'rifi: "Merkepten büyük, katırdan küçük hacimde bir dâbbe ki; ayağını gözünün müntehasına basar." Bu ise bir berk ve elektrik sür'atini anlatır. (E.T. sh: 3150)

BURC : Turkish Risale

Muayyen bir şekil ve sûrete benzeyen sâbit yıldız kümesi. * Tek hisar kule, kale çıkıntısı. * Dünyaya göre güneşin döndüğü yerin onikide bir kadarı

BURCAS : Turkish Risale

Hedef. Yüksek bir yerde bulunan nişangâh

BURHAN : Turkish Risale

(Bak: Bürhan)

BURJUVA : Turkish Risale

Fr. Orta halli olup, ne çok zengin ve ne de çok fakir olan halk. Eskiden Avrupa'da köylü ve asilzade olmayıp şehirde yaşayan halka denirdi. Kendi başına işi ve malı olan, ücretle çalışmayan, ferde bağlı iş hayatını güden sınıftan olan

BURJUVAZİ : Turkish Risale

Fr. Burjuvaların meydana getirdiği içtimaî (sosyal) sınıf. Avrupa'da burjuvazi, ticaret ve sanayi ile zenginleşti. Soylular sınıfı ile mücadele ederek Fransız İhtilali ile iktidara geldi. İhtilalde işçilerin, köylülerin, fakir halk tabakalarının desteğini sağladı. Onlara eşitlik, hürriyet, adalet vaad etti. İktidara gelince menfaatlerinin bu çalışan sınıflarınkiyle çatıştığını görerek vaadini yerine getirmedi. Buna karşılık olarak işçiler arasında sosyalizm fikriyle teşkilâtlanma başladı. Bu yeni hareket de yalan sözlerle köylülerin desteğini de sağlıyarak Rusya'da 1917'de kanlı bir ihtilalle iktidarı ele geçirdi. Burjuvaziyi ortadan kaldırdı, o da vaatlerini yerine getirmedi. Burjuvazi, mülkiyeti, kişinin hakkı saydı ve kişi tahakkümünü getirdi. Sosyalizm, mülkiyeti cemiyetin ortak hakkı saydı ve cemiyet adına bir azınlığın elinde bulunan devlet tahakkümünü getirdi. Siyasi, hukuki bütün kuvvetleri elinde bulunduğu için devlet tahakkümü çok daha şiddetli, insafsız, zalim ve kanlı olmuştur. İslâm dini mülk sahibi olarak Allah'ı kabul ettiği için kişi tahakkümünü de, devlet tahakkümünü de reddeder. Bu sebeple insanlık için tek kurtuluş yolu İslâm'dır

BURKAT : Turkish Risale

Sanem, heykel, put

BURKU' : Turkish Risale

(Berku') Kadınların yüz örtüsü, peçe. * Kâbe örtüsü. * Yedinci kat gök

BURS : Turkish Risale

Fr. Devlet veya bazı müessese yahut şahıslarca tahsil veya ilmî tetkik için gerekli masraflara kullanmak üzere verilen para

BURUC : Turkish Risale

(Burc. C.) Burçlar, hisarlar, kuleler. (Bak: Büruc)

BURUT : Turkish Risale

Bıyık

BURZAG : Turkish Risale

Şişmanca, etine dolgun delikanlı. * Delikanlılık çağındaki neşe

BURİYA : Turkish Risale

f. Hasır

BUS : Turkish Risale

f. "Öpen" mânasına gelerek birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Damen-bus $
Etek öpen

BUSA : Turkish Risale

Bir gemi cinsi

BUSAK : Turkish Risale

Ağız suyu

BUSAT : Turkish Risale

(Bisat. C.) Bisatlar, döşekler, kilimler, minderler, keçe yaygıları

BUSAYRÎ : Turkish Risale

(Şeref-üd-din) (Mi:
1295) Busayr'da doğdu. Meşhur Arap şair ve hattatıdır. "Kaside-i Bürde" sahibidir. Esas ismi "El-Kevakib-üd-Dürriyye fi Medh-i Hayrilberiyye" olan kasidesine; tutulmuş olduğu hastalıktan, rü'yasında Resûlullah'ın hırkasını (bürde) üzerine örtüp şifa bulması sebebiyle "Kaside-i Bürde" ismini vermiştir

BUSE : Turkish Risale

f. Öpme

BUSE-CÂ : Turkish Risale

f. Öpecek yer

BUSE-GÂH : Turkish Risale

f. Öpülecek yer

BUSE-ZEN : Turkish Risale

f. Öpen, öpücü

Turkish Risale

BUR' : Turkish Risale

BURA : Turkish Risale

BURAHA : Turkish Risale

BURAK : Turkish Risale