Turkish Risale
ZURBAYÂNE : Turkish Risale
f. Zorbalıkla, zorbacasına
ZURBAZ : Turkish Risale
(Bak: Zorbaz)
ZURHANE : Turkish Risale
f. Spor salonu
ZURK : Turkish Risale
Yonca içinde biten yaban otu
ZURKÂR : Turkish Risale
f. Zorlayan
ZURMEND : Turkish Risale
f. Güçlü, kuvvetli
ZURU' : Turkish Risale
(Zar'. C.) İnek ve benzeri hayvanların memeleri
ZURUB : Turkish Risale
Kısa boylu, şişman ve etli kimse
ZURUF : Turkish Risale
(Zarf. C.) Zarflar. Kablar
ZUTT : Turkish Risale
Zencilerden bir kabile
ZUYUC : Turkish Risale
Meyletmek, yönelmek, eğilmek
ZUYUF : Turkish Risale
(Zayf. C.) Misafirler. Geçici olarak duranlar
ZÂBITA : Turkish Risale
Yurt içinde emniyet ve intizamı korumakla vazifeli devlet kuvveti, polis. * Fık: Bütün hususlara şâmil olmayıp yalnız bir hususa ve onun teferruatına şamil olan hususi kaideye denir. Kanun ve âdet, zabt ve idareye vesile olan bağ
ZÂBITA-İ AHLÂKIYE : Turkish Risale
Ahlâk zâbıtası
ZÂBITA-İ BELEDİYE : Turkish Risale
Belediye zâbıtası
ZÂBİH : Turkish Risale
(Zebh. den) Boğazlayan, kesen. Kurban kesen
ZÂBİT : Turkish Risale
(C.: Zâbitân) Askere kumanda eden rütbeli asker. * Kuvvetli, yavuz. * Zabteden. Başkalarını zabtedip idare etmeğe memur olan. * Subay. * Mc: Dediğini yaptıran, tuttuğunu koparan kimse
ZÂBİTÂN : Turkish Risale
(Zâbit. C.) Zâbitler. Subaylar
ZÂD-I ÂHİRET : Turkish Risale
Âhiret için hazırlık. Âhiret azığı. İbadet ve sâlih amel
ZÂHİR-PEREST : Turkish Risale
f. Bir şeyin iç yüzüne, hakikatına kıymet vermeyip görünüşüne kıymet veren. Dış yüzüne ehemmiyet veren. İç yüzüne aldırış etmeyip, hakikatını bilemeyen
ZÂHİREN : Turkish Risale
Görünüşe göre. Meydanda olduğu gibi. Göründüğü gibi
ZÂHİRÎ : Turkish Risale
(Zâhiriyye) Görünüşte olduğu gibi. Zâhire âit ve müteallik. Asıl ve hakiki olmayan. * Zâhiriyyun mezhebine âit olan. (Bak: Zâhir)
ZÂHİRÎ MEZHEB : Turkish Risale
Huk: Hanefî imamlarından İmam-ı Muhammed'in (El-Mebsut, El-Câmi-üs Sagir, El-Câmi-ül Kebir, Ez-Ziyâdât, Es-Siyer-üs Sagir, Es-Siyer-ül Kebir) nâmları ile mâruf olan altı kitabında münderiç bulunan mes'elelere denir. Buna "Zâhir-ür rivâyât mesâili" denir. İmam bu eserlerde kendi fıkhî görüşlerini değil, üstadları İmam-ı A'zam ve Ebu Yusuf'un akvâl-i fıkhiyesini zikretmiştir
ZÂHİRİYYAT : Turkish Risale
Dış görünüşler
ZÂHİRİYYUN : Turkish Risale
Görünüşe göre hükmedenler. İç yüzünü, hakikatını iyi bilmeyenler. Ehl-i zâhir olanlar. * İlm-i Kelâm'da: Nassların zâhir mânalarına göre hüküm çıkaran ve te'vil ve tevcihten geri duranlar ve tarafdarları
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani