Turkish Risale
BUSE-ÇİN : Turkish Risale
f. Öpücük alan, öpücük toplayan
BUSENDE : Turkish Risale
f. Öpen, öpücü
BUSEYLA' : Turkish Risale
Pazu dedikleri ot
BUSTAN : Turkish Risale
f. Çiçek ve gül kokularının çok olduğu yer, bahçe
BUSTAN-BÂN : Turkish Risale
f. Bahçıvan
BUSULA : Turkish Risale
Pusula
BUSİDE : Turkish Risale
f. Öpülmüş
BUSİDEN : Turkish Risale
f. Öpmek
BUTAKAT : Turkish Risale
(C.: Bevatık) Pota dedikleri kap ki içinde maden eritirler
BUTHA : Turkish Risale
İyi huy, güzel haslet. Müsbet alışkanlık
BUTHAN : Turkish Risale
Medine-i Münevvere'de bir derenin adı
BUTLAN : Turkish Risale
Haksızlık. Bâtıl olma. Boş ve abes olmak. Hak olmamak
BUTLAN-I HİS : Turkish Risale
Ameliyat için bir uzvun hissinin iptâli, duyarsız hâle getirilmesi
BUTM : Turkish Risale
Çitlenbik ağacı. (Yemişine "habbet-ül hadar" derler.)
BUTU' : Turkish Risale
Geç kalma, gecikme
BUTUL : Turkish Risale
Çürüklük, boşluk, beyhudelik
BUTULE : Turkish Risale
Çok kahraman ve bahadır olmak
BUTUN : Turkish Risale
(Batn. C.) Batınlar, karınlar, kucaklar. * Nesiller, soylar
BUTV : Turkish Risale
Eğlenmek, geç gelmek
BUTİN : Turkish Risale
Menazil-i Kamer'den üç yıldız
BUUC : Turkish Risale
Karında olan yaralar
BUULE : Turkish Risale
Kadın eş, zevce
BUULET : Turkish Risale
Zevciyet. Karıkocalık. * İmtinâ ve red ve muhalefet etmek
BUUS : Turkish Risale
Sefalet. Yokluk içinde olma
BUY : Turkish Risale
f. Koku. * Ümit, umma. * Sevgi, muhabbet. * Tamah.* Huy. Tabiat. * Kısmet, pay, nasib
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani