Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
Zİ-L ECNİHA : Turkish Risale

Çok cihetli, çok hususiyetli bulunan. * Kanatlar sahibi. * Çok taraflı

Zİ-L YED : Turkish Risale

Fık: Bir malı elinde bulunduran. Bu malın hakiki sahibi olsun veya olmasın halen istediği şekilde kullanmakta bulunan kimse

Zİ-N NUR : Turkish Risale

Nurlu, ışıklı. Parlak. * Bahtiyar

Zİ-N NUREYN : Turkish Risale

"İki nur sâhibi" meâlinde cihar-ı yar-ı güzinden Hz. Osman'ın (R.A.) lâkabı. (Hazret-i Resul-ü Ekrem (A.S.M.) ile iki kat akrabalığı dolayısiyle) (Bak: Osman R.A.)

ZİAB : Turkish Risale

(Zi'b. C.) Kurtlar, canavarlar

ZİAMET : Turkish Risale

(Bak: Zeâmet)

ZİBA : Turkish Risale

f. Güzel, süslü, yakışıklı

ZİBAC : Turkish Risale

Nedimelik etmek. * Sohbet etmek

ZİBAK : Turkish Risale

Cıva

ZİBAL : Turkish Risale

Karıncanın ağzıyla götürdüğü şey

ZİBAR : Turkish Risale

(Zebr. C.) Kitaplar. * Yazı yazmalar. * Kâğıt yaprakları

ZİBBAH : Turkish Risale

Ayak parmaklarının diplerinde olan yarıklar

ZİBBAN : Turkish Risale

(Zübâb. C.) Sinekler

ZİBBİR : Turkish Risale

Kuvvetli

ZİBE'RA : Turkish Risale

Yaramaz huylu kimse. * Kaba sakallı, yüzü ve kaşı kıllı kimse. * Timsahın dişisi. * Boynuzuyla fili başında götüren canavar

ZİBENDE : Turkish Risale

f. Süslü, zinetli, yakışıklı. Lâyık, güzel

ZİBERKAN : Turkish Risale

Ay, kamer. Ay ve güneş. * Arap reislerinden bir reisin adı

ZİBH : Turkish Risale

Boğazlanan davar

ZİBHA : Turkish Risale

(Zübha) Kuşpalazı, difteri

ZİBL : Turkish Risale

Süprüntü. Gübre

ZİBNİYE : Turkish Risale

Zorla def'edici, zorla kovan

ZİBR : Turkish Risale

Mektup. Kitap

ZİBRAK : Turkish Risale

Sarartmak

ZİCAC : Turkish Risale

Karanfil

ZİCAN : Turkish Risale

Meyletmek, eğilmek