Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ÂNİF-ÜL BEYÂN : Turkish Risale

Biraz evvel bildirilen, az önce beyan olunan

ÂNİF-ÜZ ZİKR : Turkish Risale

Az önce bildirilen, biraz evvel tebliğ edilen

ÂNİFE : Turkish Risale

Gençlik çağının başlangıcı

ÂNİFEN : Turkish Risale

Yukarıda. * Az önce, biraz evvel

ÂR : Turkish Risale

Utanma, mahcubiyet. Utanılacak şey. Ayıp. Şiyb. Şerm. Haya

ÂR Ü NAMUS : Turkish Risale

Utanma, haya ve namus

ÂREC : Turkish Risale

f. Dirsek, kolun arka tarafı

ÂRIZ : Turkish Risale

Sonradan olan şey. Bir şeyin zâtına ve hakikatına ait ve lâzım olmayıp başka bir varlıktan bazan vâki ve kaim olan. Takılan. Yapışan. * Bir şeyi arz ve takdim edici olan. * Kalın ve geniş bulut. * Ön dişlerin haricindeki onaltı dişin herbiri. * İnsanın yanağı. * Hasta olduğundan dolayı kesilen deve. * Seyrek sakallı kimse. (Bak: İctima-i zıddeyn) * (Arz. dan) Gelen. * Tesadüfî vakıa. * Dağ, bulut. v.s. gibi görmeye mâni olan herşey. * Yanak

ÂRIZA : Turkish Risale

Sonradan olan, noksanlık. * İsabet eden belâ ve keder. * Bozulma. * Gelip geçici. * Hariçten gelen te'sirle olan. * Bir şeyin olmasına veya görülmesine mâni olan birşey

ÂRIZAN : Turkish Risale

(Ârız. dan) Geçici olarak. * Tesadüfen, tevafukan, rast gele

ÂRIZÎ : Turkish Risale

Zâtî ve irsî olmayıp sonradan hâsıl olan. Zâtî ve esastan olmayıp sonradan zuhur ve taalluk eden. Muvakkat, geçici

ÂRSIZ : Turkish Risale

Bî-ar, utanmaz, arsız

ÂRÂ : Turkish Risale

f. Süsleyen. Bezeyen

ÂRÂB : Turkish Risale

(İrb ve İrbe. C.) Hacetler. * Uzuvlar. * Akıllar, zekâlar. * Hileler, oyunlar

ÂRÂM : Turkish Risale

f. Durma, dinlenme. * Yerleşme, rahat etme, karar kılma. * Eğlenme

ÂRÂM-BAHŞ : Turkish Risale

f. Dinlendirici, dinlendiren, ârâm veren

ÂRÂM-CÛ : Turkish Risale

f. Dinlenmek isteyen

ÂRÂM-CÛYANE : Turkish Risale

f. Dinlenmek isteyene yakışır şekilde

ÂRÂM-GÂH : Turkish Risale

f. Dinlenilecek yer

ÂRÂM-GÂR : Turkish Risale

Hiçbir sıkıntısı olmayan, rahat yaşayan adam

ÂRÂM-GÜZİN : Turkish Risale

f. Dinlenmek için oturan, istirahat eden, dinlenen

ÂRÂM-I CÂN : Turkish Risale

Gönül rahatı. * Sevgili, sevilen güzel

ÂRÂM-I DİL : Turkish Risale

Sevgili, sevilen güzel. * Gönül rahatı

ÂRÂMGÂH-I EBEDÎ : Turkish Risale

Ebedi olarak dinlenilecek yer, sonsuz olarak istirahat edilen yer, mezar

ÂRÂMÎ : Turkish Risale

f. Dinlenme, rahat etme