Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ÜBEYD : Turkish Risale

(Abd. dan) Kölecik, kulcağız

ÜBHET : Turkish Risale

(Bak: Übbehet)

ÜBNE : Turkish Risale

(C.: İben) Ağaç boğumu

ÜBUD : Turkish Risale

Ürkmek

ÜBÜLLE : Turkish Risale

Basra yakınında bir harap şehir. * Bir miktar hurma

ÜBÜVVET : Turkish Risale

(Eb. den) Babalık, atalık

ÜBÜVVETEN : Turkish Risale

Babalık sıfatıyla. Atalık cihetiyle

ÜCAC : Turkish Risale

Tuzlu, acı su

ÜCAHİN : Turkish Risale

(C: Acâhine) Hizmetkâr. * Aşçı. Dost. * Deyyus

ÜCEM : Turkish Risale

(Ecme. C.) Sık ağaçlık yerler

ÜCRA : Turkish Risale

f. Pek uçta ve kenarda olan. Uzak. (Bu kelime, Arapça zannedilerek "hücra" yazılması yanlıştır.)

ÜCRET : Turkish Risale

Hizmet karşılığı verilen şey

ÜCUM : Turkish Risale

Kale

ÜCUN : Turkish Risale

Suyun renginin ve tadının bozulması

ÜCUR : Turkish Risale

(Ecir. C.) Ecirler, sevablar

ÜCURAT : Turkish Risale

(Ücret. C.) Ücretler

ÜCÜMM : Turkish Risale

Medine ehlinin taştan yaptıkları hisar. * Sığınacak yer. * Damlı dört köşeli ev

ÜDEBA : Turkish Risale

(Edib. C.) Edibler, edebiyatçılar. * Edeb sâhibleri. Zarif kimseler

ÜF : Turkish Risale

Kulak kiri. * Tırnak arasında olan kir. * Hüzün ve kedere işaret eden kelime

ÜF'ULE : Turkish Risale

Vazife, görev

ÜF'UVAN : Turkish Risale

Erkek yılan

ÜFF : Turkish Risale

Of!

ÜFFE : Turkish Risale

Necis, pis

ÜFHUD : Turkish Risale

Yetişmiş çocuk

ÜFHUS : Turkish Risale

(C.: Efâhis) Kayalarda olan kuş yuvası