Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
İCMA' : Turkish Risale

Toplanma. Dağınık şeyleri toplamak. * Hazırlamak. * Azm ve kasdeylemek. * Topluluk. Fikir birliği. Bir mes'eleden âlimlerin ittihad etmesi. * Fık: Sahabe-i Güzin Hazretlerinin (R.A.) ittifakları üzere akaid hükmüne geçmiş umur-u diniyenin tamamı

İCMA-İ ÜMMET : Turkish Risale

Ist: Aynı asırda yaşamış olan İslâm âlimlerinden müctehid olanların, şeriatın bir mes'elesi hakkında verilen hükümde birleşmeleridir

İCMAD : Turkish Risale

Dondurma, câmidleştirme

İCMAD-I MÂ : Turkish Risale

Suyun dondurulması. Suyun buz haline getirilmesi

İCMAEN : Turkish Risale

Toplu olarak, hep birlikte. İcma-i ümmet olarak

İCMAL : Turkish Risale

Hülâsa etmek. Kısaltmak, bir araya toplamak. Kısa anlatmak. Biriktirmek. * Uzun bir hesaptan çıkarılan hülâsa, netice

İCMAL-İ SENEVÎ : Turkish Risale

Senelik gelir ve giderleri yahut yalnız giderleri toplu ve kısaltmış olarak gösteren cetveller

İCMAL-İ ŞEHRÎ : Turkish Risale

Aylık gelir ve giderleri, yahut yalnız giderleri toplu ve kısaltılmış olarak gösteren cetveller

İCMALEN : Turkish Risale

Kısaca. Özlüce. İcmali ve hülâsa olarak

İCMALÎ : Turkish Risale

Kısaca, toplu olarak, tafsilatsız. Muhtasaran

İCMALÎ İMAN : Turkish Risale

İman esaslarını kısaca bilmek. Allah'a ve Peygamberine imân ettiğini söylemek ve tasdik etmek. (Bak: İman-ı icmalî)

İCMAM : Turkish Risale

Atı soluklandırma, dinlendirme. * Biriktirme

İCMAR : Turkish Risale

Bir araya toplamak. * Süratle yürümek. * Atın sıçrayarak yürümesi. * Bir şeyin umumi olması. Ateşe öd ağacı koymak. * Bir şeyi buhurlamak. Tahmini hesab yapmak. * Yeni ayın görünmesi

İCNAF : Turkish Risale

Doğruluktan ayrılma. Sadakattan uzaklaşma

İCNAN : Turkish Risale

Deli etme, divane eyleme. * Bir şeyi örtme

İCNE : Turkish Risale

Tıb
Yanak kemiği

İCNİS : Turkish Risale

Tembel ve uyuşuk adam

İCRA : Turkish Risale

Bir işi yürütmek. * Yerine getirmek. Yapma. Tatbik etme. * Vekil göndermek. * Mahkeme kararını yerine getirmek. * Suyu akıtmak. * Huk: Borçlunun alacaklıya karşı ödemekle mükellef olduğu bir borcu, adlî bir teşekkül vâsıtasıyla ödetme

İCRA HEY'ETİ : Turkish Risale

Mahkeme kararını tatbike memur olan heyet. İcra memurları heyeti

İCRA KUVVETİ : Turkish Risale

Memleketi idâre eden, kanunları tatbik eden kuvvet

İCRA MEMURU : Turkish Risale

Mahkeme kararını tatbik ile borçludan borcunu alıp alacaklıya vermekle vazifeli olan adliye memuru

İCRA VEKİLLERİ HEY'ETİ : Turkish Risale

Vekiller heyeti. Başvekilin riyaset ettiği bakanlardan meydana gelen hey'et

İCRA-YI LU'BİYYAT : Turkish Risale

Oyun icra etme, sahnede oyun oynama

İCRA-YI İCABÎ : Turkish Risale

Lüzum eden muamelenin yerine getirilmesi

İCRAAT : Turkish Risale

(İcrâ. C.) Meydana getirilen işler. Yapılan işler. * Ameliyat. Tatbikat