Turkish Risale
İDDİANAME : Turkish Risale
Müddei umuminin (savcının), iddialarını topladığı ve soruşturma sonunda mahkemede okuduğu yazı. (Ceza işlerinde hazırlık tahkikatının neticesi, davasının açılması için kâfi olduğu anlaşılırsa savcı bu dâvayı, ya ilk tahkikatın açılması hakkında sorgu hakimine bir talepname veya doğrudan doğruya mahkemeye bir iddianame vermek suretiyle açar. Savcının bu suretle davayı açtığını bildiren yazısına iddianame denir. (O.T.D.S.)
İDDİAÎ : Turkish Risale
İddia ile alâkalı. Şahitsiz, delilsiz ve boş söz
İDDİAİYYAT : Turkish Risale
(İddiaî. C.) İddia ile ilgili. Şahidi olmayan sözler
İDDİFA' : Turkish Risale
Isınma, ısıtma
İDDİFA-YI MÂ' : Turkish Risale
Suyun ısınması
İDDİFAN : Turkish Risale
Kölenin, efendisinin yanından kaçması
İDDİHAL : Turkish Risale
Girme, duhul etme, dahil olma
İDDİHAN : Turkish Risale
(Dühn. den) Güzel kokular sürünme
İDDİHAR : Turkish Risale
Biriktirmek, toplamak, yığmak. * Kıtlık zamanında yüksek fiatla satmak üzere zahire toplayıp saklama
İDDİLAC : Turkish Risale
Gecenin geç vaktinde gitmek
İDDİMAC : Turkish Risale
Bir şeyin içine girmek. Bir yere girip gizlenmek
İDDİRA' : Turkish Risale
Anlama, derketme, kavrama, fehmetme. * Hile ile aldatma. * (Kadın) saçını tarayıp salıverme
İDDİRAK : Turkish Risale
Akıl etme, idrak etme, anlama, fehmetme. * Bir yere toplanmak. * Birbirine yetişmek
İDDİSAR : Turkish Risale
Zengin olma, çok mal mülk sahibi olma. Bir şeye bürünme
İDDİYAN : Turkish Risale
Borçlanma, borca girme
İDEAL : Turkish Risale
Fr. Fikre ve düşünceye ait. Tasavvuri, hayali. * Mefkûre. Emel. Gaye. Hayalde tasavvur edilen kemal. Fevkalâde, mükemmel kimse veya şey. (Bak: Ülkü)
İDEALİST : Turkish Risale
Fr. İdeal ve mefkûre sahibi. * İdealizm felsefesine bağlı kimse
İDEALİZM : Turkish Risale
Fr. Bilgide temel olarak düşünceyi alan ve eşyanın müstakil mevcudiyetlerini inkâr edip fikren mevcudiyetlerini kabul eden yanlış bir felsefe doktrini
İDEOLOJİ : Turkish Risale
Fr. İnsanların düşünce ve hareketlerine muayyen bir istikamet vererek, siyasî veya ictimaî bir doktrin meydana getirmek isteyen fikir sistemi
İDFA' : Turkish Risale
Soğuktan sakınıp giyinmek. * Isıtmak
İDFAN : Turkish Risale
Gömme. Defnetme
İDGAM : Turkish Risale
Gizlemek. * Bir şeyi bir yere koymak. * Tecvidde: Aynı cinsten olan harfleri birbirine katarak iki def'a okumak. Şeddeli okumak veya yazılmak.(Genizden gelen sese gunne dendiği gibi, harfleri şiddetli okumağa idgam deniyor. Konuşurken küçük dil genize çekilerek çıkan ses gunnedir. Gunnenin, bazı kimselerce harf sayılması mecazdır. Çünkü idgâm ikiye ayrılır.Gunnesiz idgam ki; tenvin veya sâkin nun, lâm ve râ harflerine idgam olunursa gunnesiz okunur. ( $ Mirrabbi $Milledünhü gibi)Gunneli idgam: Tenvin veya sakin nun (Ya, mim, nun, vav) harflerinden birine idgam olunursa gunne ile okunur. (Vav ile yâ) ya idgam edilirse gunne yarım olur.)
İDHAC : Turkish Risale
Silah takınmak
İDHAD : Turkish Risale
İptal etmek, hükümsüz bırakmak
İDHAL : Turkish Risale
Dâhil etmek. İçine almak. Sokmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani