Turkish Risale
İFRAG : Turkish Risale
Bir halden başka bir hale sokma. Kalıba dökmek. Şekil vermek. * Boşaltmak. Akıtmak. Dökmek. Câri kılmak
İFRAH : Turkish Risale
Belirsiz bir şeyi belirtme. * şübhe ve tereddütü giderme. * (Kuş) yavrulama. * (Tohum) yeşerme
İFRAM : Turkish Risale
Doldurma, doldurulma
İFRAR : Turkish Risale
Kaçırmak. Kaçırılmak. Firara mecbur etmek
İFRAS : Turkish Risale
Fırsat ele geçme
İFRAT : Turkish Risale
Haddinden geçmek. Pek ileri gitmek. * Takatinden ziyade iş vermek. (Tefrit'in zıddı)
İFRAT Ü TEFRİT : Turkish Risale
Birbirine tamamıyla ters olan iki uç. Çok fazla ve çok az
İFRAT-I NEŞAT : Turkish Risale
Sevinç coşkunluğu, sevinçten dolayı çoşma
İFRATKÂR : Turkish Risale
f. Pek ileri giden. Haddini aşan
İFRAZ : Turkish Risale
Ayırmak, tefrik etmek. Ayrılmak
İFRAZ HAZİNESİ : Turkish Risale
Tar: Kullanılmayan kıymetli eşyanın saklandığı yer. Bu gibi kıymetli şeylerden ikinci dereceden olanların muhafaza olunduğu yere de "Bodrum Hazinesi" denilirdi
İFRAZAT : Turkish Risale
Vücuddan çıkan, bedenden ayrılan kan, irin, balgam gibi şeyler
İFRAZCİYAN : Turkish Risale
Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gümüş ve bakır madenlerini para haline getirdikleri için bu tabir meydana gelmiştir
İFRAŞ : Turkish Risale
Zemmetme, kötüleme, çekiştirme. * Serip döşetme
İFRİNKA' : Turkish Risale
Parmak çıtırdatma. * Gidermek. * Ayırmak
İFRİT : Turkish Risale
Cin taifesinden çok muzır, şerir ve korkunç bir cins. * Mc: Korkunç, kızgın ve öfkeli insan
İFRİZ : Turkish Risale
Dam saçağı
İFSAD : Turkish Risale
Bozmak. Azdırmak. Fesada uğratmak. Fitne salmak. Karıştırmak
İFSAD-I Mİ'DE : Turkish Risale
Mideyi bozma
İFSADAT : Turkish Risale
(İfsad. C.) İfsadlar, kargaşalıklar, fesada uğratmalar
İFSAH : Turkish Risale
Fesahatla konuşmak. Açık ve düzgün söz söylemek
İFSAM : Turkish Risale
Hastanın ateşinin düşmesi. * Kesilip bitme, tükenme. * Yağmurdan sonra hava açılma
İFTA : Turkish Risale
Fetva vermek. (Bak: Fetva)
İFTAH : Turkish Risale
Seğirtme. * Sık nefes alma, hızlı hızlı soluk alma
İFTAL : Turkish Risale
f. Dağınık. * Yırtık, aralık, yarık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani