Turkish Risale
İHAŞ : Turkish Risale
Bir kimsenin namusuna dokunma, namusunu lekeleme
İHAŞE : Turkish Risale
Avı, tuzağa düşürebilmek için sürüp götürme
İHBA' : Turkish Risale
Örtmek, saklamak, gizlemek. * Ateşi basıp söndürmek
İHBAB : Turkish Risale
Muhabbet etmek. Sevgisini göstermek
İHBAK : Turkish Risale
Boyun eğme, inkıyâd, yumuşaklıkla söz dinleme
İHBAL : Turkish Risale
Gebe koyma, hâmile yapma. * Çiçekler dökülüp meyve tutma
İHBAR : Turkish Risale
Haber vermek. Haber almak. Alınan haber. Anlatmak. (Bak: Ahbâr)
İHBAR-I GAYBÎ : Turkish Risale
Gayıbdan verilen haber. Geçmiş zamandan veya gelecekten verilen haber. (Bak: Ahbar)
İHBARAT : Turkish Risale
Bildirilen haberler. İhbarlar. Bildirilen hadis-i şerifler
İHBARNAME : Turkish Risale
f. Yazılı haber. Yazı ile haber vermek. * Belirli hadiselere dair bilgi olarak, alâkalı olduğu yere verilen yazı. * Bir paranın ödenmesi veya başka bir muamelenin yapılması lüzumuna dair resmi bir daireden gönderilen ihtarnâme
İHBARÎ : Turkish Risale
Haberle alâkalı. Haber vermeğe dair. * Gr: Bir işin ne zaman olacağını bildiren fiil
İHBARİYYAT : Turkish Risale
Haberle alâkalı, habere âit cümleler
İHBARİYYE : Turkish Risale
Haber vermek işi. * Kaçak veya kayıp eşyayı haber verene mükâfat olarak verilen para
İHBAS : Turkish Risale
Eteğinde bir şey gizleme. * Hapsetme. * Vakfetme. Hayır yollarında mal ve hayvan bağışlama
İHBAT : Turkish Risale
Mahveylemek. Battal ve geçmez hale koymak. * Kuyunun suyu çoğalmak veya bitmek. * İşin karşılığını vermek. * Amelin sevabını giderip, hiçe indirmek
İHCAC : Turkish Risale
Hac vazifesi için bedel vermek veya nâib tutmak. Nâib tutana "Âmir, menub veya mahcucun anh" da denir
İHCAF : Turkish Risale
Noksanlık, eksiklik, kusurluluk
İHCAL : Turkish Risale
(Hacl. den) Utandırma
İHCAM : Turkish Risale
Bir şeyden korkarak vaz geçme, dönme. cayma. Men olunma
İHDA : Turkish Risale
İman ve İslâmiyet yolunu göstermek. Hidayete eriştirmek. Doğru yola götürmek. Allah rızasına uyan yola girmesine vesile olmak. * Hediye etmek. Armağan yollamak
İHDA AŞER : Turkish Risale
Onbir
İHDAD : Turkish Risale
(Gövdenin) derisi şişme
İHDAF : Turkish Risale
Gelip çatmak. Karşısına dikilip durmak. Hedef olmak
İHDAL : Turkish Risale
Islatma
İHDAR : Turkish Risale
(Heder. den) İptal etme, battal etme, hükümsüz bırakma. * Boşa harcama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani