Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
İKRAH-I MÜLCÎ : Turkish Risale

Huk: Ölüm veya bir uzvun kesilmesi veya bunlara sebep olacak şiddetli döğme ile olan ikrah

İKRAH-I NÂKIS : Turkish Risale

Huk: Dayak ve hapis gibi keder ve elemi gerektiren şeylerden meydana gelen mecburiyet

İKRAHEN : Turkish Risale

İstemiyerek, tiksinerek. Zorlanarak

İKRAM : Turkish Risale

Ağırlamak. Hürmet etmek. Saygı göstermek. * İltifat olarak bir şeyler vermek. * Bağış. * Hesap dışı verilen şey veya yapılan indirme, tenzilât. * Allah'ın lütfu ve ihsanı.(İkramın izharı, yani Allah'ın lütfu ve ihsanı olan ikramın izharı tahdis-i nimettir. İnsanın nefsi, Allah'ın lütfunu kendine isnad etmez. Çünkü kesbinin medhali yoktur.)

İKRAMAT : Turkish Risale

(İkram. C.) İkramlar, hürmetler, bağışlar

İKRAMEN : Turkish Risale

İkram olarak. Ağırlama suretiyle. Hürmet, tazim ve saygı için

İKRAMİYE : Turkish Risale

Hürmet ve mükâfat için verilen para veya hediye. * Memurlara maaş haricinde ve her sene belli bir zamanda verilen para. * Yapılan iyilik karşılığı olarak verilen hediye veya para. * Satıcı tarafından pazarlığın hâricinde olarak müşteriye yahut arada vasıta olana verilen şey. * Bazı teşekkül ve müesseselerin belirli zamanlarda, hisse sahiplerine kur'a çekerek dağıttıkları para

İKRAR : Turkish Risale

Açıktan söylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakkı itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer kılmak. * Fık: Bir kimseye diğerinin kendisinde olan hakkını haber vermek

İKRAR Bİ-L KİTABE : Turkish Risale

Bir kimsenin diğer bir kimseye olan borcunu kitabetle yani yazı ile tasdik etmesi. Tabirin mânası yazı ile ikrar'dır

İKRAR-I MARİZ : Turkish Risale

Ölüm ânında iken edilen ikrar. Vasiyetname

İKRAZ : Turkish Risale

Ödünç vermek. Borç vermek. * Kesip ayırmak

İKRAZAT : Turkish Risale

Borçlar. Borç vermeler

İKSA : Turkish Risale

Giydirmek. Giyecek vermek

İKSA' : Turkish Risale

Kasvet. Sıkıntı vermek. Sıkıntı verilmek

İKSA-Yİ EYTAM : Turkish Risale

Yetimlerin giydirilmesi

İKSA-Yİ KALB : Turkish Risale

Gönül sıkıntısı, iç darlığı

İKSAD : Turkish Risale

(Kesad. dan) Kesada düşürme, kesatlandırma

İKSAL : Turkish Risale

(Kesel. den) Bezginlik ve bıkkınlık verme

İKSAM : Turkish Risale

Çok miktarda mal alıp biriktirme. * Kökünü kırma. Hepsini silip süpürme

İKSAR : Turkish Risale

Bir şeyi yapmak imkânı varken yapmama

İKSAR-I KELÂM : Turkish Risale

Çok söyleme, sözü uzatma, gevezelik etme

İKSAT : Turkish Risale

Doğruluk ve hakkaniyet gösterme

İKSİR : Turkish Risale

Çok te'sirli, her derde devâ sayılan mevhum cisim. Bir şeyin olmasına veya hastanın iyileşmesine sebeb olan ehemmiyetli madde. * Tıb: Oldukça şekerli ve kolayca alınabilen bir ilâç. * Eski kimyada: (Bazılarının söylediğine göre) kıymetsiz madenleri ve sair şeyleri altuna tebdile ve bütün hastalıkları gidermeye vesile olan ve öyle te'sirli farzedilen ilâç

İKTAB : Turkish Risale

(Ketb. den) Yazdırma, dikte ettirme

İKTAM : Turkish Risale

(Ketm. den) Gizleme, saklama