Turkish Risale
İKTAN : Turkish Risale
Yapıştırma veya yapıştırılma
İKTAT : Turkish Risale
Alçak sesle kulağa fısıldama
İKTIFA : Turkish Risale
Arkasından gitme, ardına düşme, takib
İKTİBAS : Turkish Risale
Bir söz veya yazıyı olduğu gibi veya kısaltarak almak. Birisinden ilmen istifade etmek. İstifade suretiyle almak, alınmak. * Söz arasında Kur'an-ı Kerimden veya Hadis-i Şeriftden veya başka makbul eserlerden bir cümlenin kâmilen veya kısmen az tasarruf ile veya tasarrufsuz alınması. * Ateş almak. * Ödünç almak
İKTİBASAT : Turkish Risale
(İktibas. C.) İktibaslar, aktarmalar
İKTİBASEN : Turkish Risale
İktibas suretiyle. Faydalanma yoluyla alarak. Parça alarak
İKTİDA : Turkish Risale
Uymak, tâbi olmak. Birinin hareketini örnek alarak ona benzemeye çalışmak. İttiba etmek
İKTİDAB : Turkish Risale
Bir şeyi kendisi için kesmek. * Henüz öğretilmemiş deveye binmek. * İrticâlen söz söylemek. * Edb: Şâir, kasidesinden teşbihi keserek maksadına, yani medhettiğinin medhine geçmek. Hüsn-i tahallus (yani: Bir şeyin meydana gelmesine hayali ve güzel bir sebeb göstermek ile olan intikal), en uygunu ve en lâtifi olur. Müelliflerin Emmâ ba'dü, "Bundan sonra" kelimesine iktidab demeleri hamdeleden inkitaa binaendir. Edb. S.)
İKTİDAEN : Turkish Risale
Uyarak, tâbi' olarak
İKTİDAR : Turkish Risale
Güç, takat. Kudret. Güç yetmek. Yapabilmek
İKTİDAR-I KÂMİN : Turkish Risale
Gizli güç
İKTİDARÎ : Turkish Risale
Güç ve iktidarla alâkalı ve mensub
İKTİFA : Turkish Risale
Fazla istemeyiş. Yeter bulmak. Kâfi görmek. Var olanı yeter saymak
İKTİHAL : Turkish Risale
Göze sürme çekme
İKTİHAM : Turkish Risale
Hücum ve istilâ eylemek. * Dayanmak. Tahammül etmek. Katlanmak. Güçlükleri yenmek. * Mülâhazasız bir işe başlamak. * Bir şeyi hakir addetmek
İKTİHAMAT : Turkish Risale
(İktihâm. C.) İktihamlar, hücumlar, saldırışlar. * Tahammül etmeler, göğüs germeler
İKTİHAN : Turkish Risale
Kır saçlı ve sakallı olma
İKTİLA' : Turkish Risale
Kapıp alma, koparma
İKTİMAN : Turkish Risale
Gizlenme, saklanma
İKTİMAN-I SÂRIK : Turkish Risale
Hırsızın gizlenmesi
İKTİNA' : Turkish Risale
Yığma, biriktirme. * Çalışarak kazanma. * Meslek edinme. * Tuzak kurup avlanma. * İmsak etme. * Sermâye verme
İKTİNAF : Turkish Risale
Bir şeyin etrafını kuşatmak. * Deve için ağıl edinmek
İKTİNAH : Turkish Risale
(Künh. den) Bir işin esâsını, künhünü, kökünü ve gerçeğini anlama. İçyüzüne, derinliğine varma
İKTİNAN : Turkish Risale
Saklanma, gizlenme
İKTİNAN-I NİSVAN : Turkish Risale
Kadınların örtünmesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani