Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
İRAD Ü MASRAF : Turkish Risale

Gelir ve gider

İRAD-I KELÂM : Turkish Risale

Söz irad etme, söz söyleme

İRAD-I MESEL : Turkish Risale

Edb: Bir fikri isbat için misal getirme. Buna İrsal-i mesel de denir

İRAD-I NUTK : Turkish Risale

Nutuk iradetme. Nutuk söyleme

İRADAT : Turkish Risale

(İrade. C.) İstemeler, buyruklar, iradeler, emirler, fermanlar

İRADE : Turkish Risale

İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.(İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir. İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir. İrade; yalnız tercihtir. Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır. İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır. İrade, hakikatte dâima ma'duma taalluk eder. Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder.) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve iradesi ezelîdir. Yaratacağı şeyleri bu irade sıfatı ile kendi hikmeti ile birer veche tahsis buyurur ve onun irade buyurduğu mutlak olur.(Âdetullah üzerine irade-i külliye-i İlâhiye, abdin irade-i cüz'iyesine bakar. Yani, bunun bir fiile taallukundan sonra o taalluk eder. Öyle ise cebir yoktur. İ.İ.) (Bak: Vicdan)

İRADE-İ ALİYE : Turkish Risale

Tar: Sadrazam tarafından verilen emir. Bu emir yazılı olduğu gibi, şifâhi de olurdu. Yazılı olana "iş'arat-ı âliye" de denilirdi

İRADE-İ CÜZ'İYYE : Turkish Risale

Allah tarafından insanın kendi salâhiyetinde bıraktığı istek, arzu. İnsanın herhangi bir tarafa meyletme kuvveti ve isteği. Az ve zayıf irade

İRADE-İ KÜLLİYE : Turkish Risale

Külli irade. Allah'ın her şeye şâmil olan emri ve iradesi

İRADE-İ SENİYYE : Turkish Risale

Padişahın, bir işin yapılması veya yapılmaması hakkında verdiği emir. İrade eskiden şifahî, yani ağızdan emir vermek, yahut kendi el yazısı ile yazmak suretiyle verilirdi. Sonradan iradeler mabeyn baş kâtibinin imzasını taşıyan yazılı kâğıtla bildirilmeğe başlamıştır. * Çok yüksek ve mühim yerden gelen emir

İRADE-İ ZÂTİYE : Turkish Risale

Bir adamın kendi arzu ve isteği

İRADE-İ İLÂHİYE : Turkish Risale

Külli irade. Allah'ın emri ve isteği

İRADE-İ ŞÂHANE : Turkish Risale

Padişahın emri, fermanı, buyruğu

İRADET : Turkish Risale

İrade, istek, dileme. * Gönül isteği

İRADÎ : Turkish Risale

İrade ile alâkalı, iradeye dâir

İRAE : Turkish Risale

Göstermek, göstererek öğretmek. * Göz önüne koymak. * Gösteriş

İRAE-İ TARİK : Turkish Risale

Yol gösterme. Kılavuzluk etme

İRAGA : Turkish Risale

İsteme, irade etme

İRAHE : Turkish Risale

(Rahat. dan) Rahatlandırma, rahat ettirme

İRAKA : Turkish Risale

Dökmek, akıtmak

İRAKA-İ DEM : Turkish Risale

Kan akıtmak. İnsan öldürmek

İRAN : Turkish Risale

Tabut. * Neşeli ve mesrur olma

İRAS : Turkish Risale

(Ağaç) yapraklanma. * Yosun olma

İRAS-I FÜTUR : Turkish Risale

Bıkkınlık verme

İRAT : Turkish Risale

Tehlikeye, vartaya düşürmek