Turkish Risale
İRKAN : Turkish Risale
Kına yakma, kına sürme. * Safran ağacı, kızılağaç. * Tıb: Sarılık hastalığı
İRKAS : Turkish Risale
Oynatma, raksettirmek
İRKÂB : Turkish Risale
(Rükûb. dan) Bindirme. * Binilecek hayvan verme. * Araba veya gemi gibi bir vasıtaya bindirme
İRKÂBEN : Turkish Risale
Bindirerek, irkâb suretiyle
İRKÂH : Turkish Risale
İnanma, itimad etme, güvenme. * Sığındırma, dayandırma
İRMA' : Turkish Risale
Atma, fırlatma
İRMAD : Turkish Risale
Fakir düşme. Sefil olma. * Göz ağartma
İRMAN : Turkish Risale
f. Arzu, taleb, istek. * Dalkavuk. * Nedâmet, pişmanlık. * Dâvet edilmeden bir yere giden kimse
İRMEGAN : Turkish Risale
f. Saadet. İkbal, mutluluk, uğurluluk. * Terbiye eden, mürebbi
İRMİK : Turkish Risale
Buğday gibi hububatdan elde edilen ve helva, çorba yapımında kullanılan iri taneli un
İRS : Turkish Risale
Karı ile kocadan her biri. (Bak: Irs)
İRSA' : Turkish Risale
Sağlamlaştırma, sâbit kılma. * Geminin demir atması. * Pâyidar olmak
İRSAD : Turkish Risale
Gözetlemek. * Hâzır ve âmâde eylemek. * Mükâfat vermek. * Edb: Secili ve kâfiyeli bir cümlede ses uyumundaki ana sesi önce tanıtıp, ondan sonra gelecek kelimeyi tanıtma sanatıdır. Meselâ:Elemin Kays'a kıyas etme din-i mahzunun, Yok idi aklı ne derdi var idi Mecnunun.(Baki)Birinci mısrada "Kays" isminin geçmesi, ikinci mısrada ise "Yok idi aklı, ne derdi var idi." denmesi sözün sonunun "Mecnun" olacağını hemen akla getirmektedir
İRSAH : Turkish Risale
Yerinde tutma, durdurma. Bir şeyi sağlamlaştırma
İRSAL : Turkish Risale
(Resul. den) Göndermek, gönderilmek, yollamak. * Havale kılma. * Salıvermek. Kendi haline koymak. * Sürü sahibi olmak. * Elçi gönderme
İRSAL-İ LİHYE : Turkish Risale
Salak bırakma
İRSAL-İ MESEL : Turkish Risale
Konuşurken meşhur hikmetli sözleri kullanmak."Hakir olduysa millet, şanına noksan gelir sanmaYere düşmekle cevher sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.""Muini zâlimin dünyada erbab-ı denâettir.Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insâfa hizmetten."(Namık Kemal)
İRSAL-İ RÜSÜL : Turkish Risale
Cenab-ı Hakk'ın insanlara her hususta ve hususen Allah'a itaatte rehber olacak peygamberler göndermesi
İRSALAT : Turkish Risale
(İrsal. C.) Göndermeler. Gönderilen şeyler
İRSALİYE : Turkish Risale
Makbuz. * Her hangi bir yere gönderilen eşya veya malların listesi
İRSAN : Turkish Risale
Muhkem ve sağlam kılma, rasanet verme
İRSAS : Turkish Risale
Eskitme, yıpratma. Eskitilme, yıpratılma
İRSAS-I LİBAS : Turkish Risale
Elbisenin yıpranması, eskitilmesi
İRSEN : Turkish Risale
Miras olarak, anadan, babadan geçmek yolu ile
İRSÎ : Turkish Risale
Miras ile alâkalı, irse âit ve müteallik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani