Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
İRTİZAH : Turkish Risale

Biraz bahşiş alma. * Özür dileme

İRTİZAK : Turkish Risale

(Rızk. dan) Rızık alma, rızıklanma

İRTİŞA' : Turkish Risale

Rüşvetçilik. Rüşvet almak

İRTİŞAF : Turkish Risale

Emerek ve azar azar içme. * Tıb: Vücudun her hangi bir yerinde toplanan suyun, dışarı atılması

İRTİŞAH : Turkish Risale

(Reşha. dan) Sızma, terleme

İRVA : Turkish Risale

Bolca sulamak. Suya kandırmak. * Birisine hadis veya şiir rivayet ettirmek

İRVA VE İSKA : Turkish Risale

Sulama, suya kandırma

İRZA : Turkish Risale

Bir kimseyi râzı etmek, gönlünü yapmak, kandırmak

İRZA' : Turkish Risale

Meme vermek, süt emzirmek veya emzirilmek

İRZA-Yİ TARAFEYN : Turkish Risale

İki tarafı anlaştırma, râzı etme

İRZAK : Turkish Risale

Rızıklandırmak, maddi veya mânevi ihtiyacını vermek

İRZİZ : Turkish Risale

Dik ses. * Titreme. * Dolu tânesi

İRİN : Turkish Risale

(Bak: Cerahat)

İRİS : Turkish Risale

yun. Gözümüzün saydam tabakasının arkasında olup, deliği, ışığın az veya çok miktarda olmasına göre genişleyip büzülen tabaka. Kuzahiye.İRKÂ'
Geciktirme. * İftira etme

İRŞA' : Turkish Risale

Rüşvet verme

İRŞAD : Turkish Risale

Doğru yolu göstermek. Akli ve kalbi, mukni ve te'sirli eserler veya sözlerle gafletten uyandırıp hidâyet yolunu göstermek. Cadde-i kürba-yı Kur'aniye yolunda selâmetle devam ettirmek. Allah'a ibadet ve itaata kavuşturmak. Veli bir zâtın, bir kimsenin hidâyete ermesine vesile olması. * Ist: Hak ve hakikatı arayan kimselere bir mürşid-i ekmelin Kur'ânî ve İslâmî eserleriyle veya sözüyle Sırat-ı Müstakim olan İslâmiyet yolunu tanıtması ve tarif etmesi. İmanı kuvvetlendiren ve inkişaf ettiren tahkikî ve yakînî delillerle hak ve hakikatı talim ve tedris etmesi. (Bak: Mürşid)

İRŞADAT : Turkish Risale

(İrşad. C.) İrşadlar. Hak ve hakikatı ve doğru yolu bildirmeler. İkazlar. (Bak: İrşad)

İRŞAF : Turkish Risale

Suyu yavaş yavaş ve yudum yudum içme

İRŞAK : Turkish Risale

Bir şeye dik bakma. Dosdoğru etme

İS : Turkish Risale

Dumandan hasıl olan siyah madde. Kurum

İS'AD : Turkish Risale

Mes'ud etmek. Mübarek eylemek. İâne, yardım etmek

İS'AF : Turkish Risale

Birisinin arzusunu, istediğini kabul etmek ve yerine getirmek

İS'AR : Turkish Risale

Narh koyma, fiat veya pahâ biçme

İSA (A.S.) : Turkish Risale

Dört büyük peygamberden birisidir. Hakiki Hristiyanlık dininin peygamberidir. Kur'an-ı Kerim'de meziyet ve senası geçmektedir. İncil, mukaddes kitabıdır. Vahiy ile kendine gönderilmiştir. Ancak kendisinden sonra Havarileri tarafından yazılmıştır.(İncil'in bir yerinde İsa (A.S.) demiş: "Ben gideceğim; tâ dünyanın reisi gelsin." Acaba Hz. İsa (A.S.)'dan sonra dünyanın reisi olacak ve hak ve bâtılı fark ve temyiz edip Hz. İsa'nın (A.S.) yerinde insanları irşad edecek, Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) başka kim gelmiştir? Demek Hz. İsa (A.S.), ümmetine dâima müjde ediyor ve haber veriyor ki: Birisi gelecek; bana ihtiyaç kalmayacak, ben onun bir mukaddemesiyim ve müjdecisiyim. M.)

İSA' : Turkish Risale

Teselli verip sabra irşad etmek