Turkish Risale
İSRAİL : Turkish Risale
Hz. Yakub'un (A.S.) lâkabı olup sonradan bütün o soydan gelenlere Benî İsrail denmiştir. İsrail oğulları, Yahudiler
İSRAİLİYAT : Turkish Risale
Zamanla hurafeye inkılâb etmiş, Yahudilikten kalma haberler, hikâyeler. İsrail oğullarına mahsus hikâyeler, hâdiseler.(İsrailiyyatın bir tâifesi ve hikmet-i Yunaniyyenin bir kısmı, daire-i İslâmiyete duhul etmeleriyle, din süsüyle görünerek, efkârı ihtilâle verdiler. Şöyle ki: O necib kavm-i Arab, zaman-ı cahiliyette bir ümmet-i ümmiyye idi. Vakta ki içlerinden hak tecelli edip istidad-ı hissiyatları uyandı da meydanda yol açan din-i mübini gördüklerinden umum rağabat ve meyilleri, yalnız dinin mârifetine inhisar eylediler. Fakat kâinata olan nazarları teşrihat-ı hikemiyye nazarıyla değil, belki istitraden yalnız istidlâl için idi. Onların o hassas zevk-i tabiilerine ilham eden yalnız onların fıtratlarına münasib olan geniş ve ulvi muhitleri; ve safi ve müstaid olan fıtrat-ı asliyeleri tâlim ve terbiye eden yalnız Kur'an idi. Bundan sonra kavm-i Arab, sair akvamı bel' ettiği gibi milel-i sairenin mâlumatları dahi Müslüman olmaya başladığından, muharrefe olan İsrailiyat ise: Vehb, Ka'b gibi ulema-i ehl-i kitabın İslâmiyetlerinin cihetiyle Arapların hazain-i hayalâtına bir mecra ve menfez bularak o efkâr-ı safiyeye karıştılar. Hem sonra da ihtiram dahi gördüler. Zira ulema-i ehl-i kitaptan İslâmiyete gelenler, İslâmiyet şerefiyle gayet celâlet ve tekemmül ettiklerinden, mâlumat-ı müzahrefe-i sâbıkaları makbule ve müselleme gibi oldular.. reddedilmedi. Çünki İslâmiyetin usulüne musadim olmadığından hikâyat gibi rivayet olunur iken ehemmiyetsizliği için tenkitsiz dinlenirler idi. Fakat hayfâ! Sonra hak olarak kabul edildiler. Çok şübeh ve şükukâta sebebiyet verdiler.Hem de vaktaki şu İsrailiyat, kitap ve sünnetin bazı imaatlarına merci ve bazı mefahimlerine bir münasebetle me'haz olabilirler idi. Fakat âyât ve hadisin mânâları değil. Belki faraza doğru olsalar idi, mâsadak ve efradından olmaları mümkün olduğundan; su'-i ihtiyarlarıyla başka bir me'hazı bulmayan veya atf-ı nazar etmeyen zahirperestler, bazı âyât ve ehâdisi o hikâyat-ı İsrailiyyeye tatbik ederek tefsir eylediler. Halbuki Kur'anı tefsir edecek yine Kur'an ve hadis-i sahihtir. Yoksa; ahkâmı, mensuh olduğu gibi kısası dahi muharrefe olan İncil ve Tevrat değildir. Evet, mâsadak ile mânâ ayrıdırlar. Halbuki: Mâsadak olmaya mümkün olan şey, mânâ yerine ikame olundu. Çok da imkânât vukuata karıştırıldı... R.N.)
İSRÂ : Turkish Risale
Yürütmek, göndermek. * Gece seferi yapmak. * İrsâl etmek
İSRÂ SURESİ : Turkish Risale
Kur'an-ı Kerim'de
Suredir. Mekkidir
İSTADE : Turkish Risale
f. Ayakta durmuş
İSTAH : Turkish Risale
f. Budak, taze filiz
İSTANBUL : Turkish Risale
Türkiye'nin en büyük şehri ve Osmanlı İmparatorluğu'nun taht şehri (
1922). İslâm halifeliğinin son merkezi (
1924). Türklerden önce Bizans "Doğu Roma" İmparatorluğu'nun taht şehri idi (
1453). * İstanbul ismi, Rumca şehre veya şehirde demek olan (İstin polin) tabirinden galat olup, bu ismin Osmanlılar tarafından fetih esnasında verilmiş olduğu rivayet ediliyorsa da, Osmanlılardan evvel şehrin bu isimle yâd olunmakta bulunmuş olduğu muhakkak olup, hattâ yedinci hicri yüzyılın ortalarında yani fetihten iki asır önce yazılmış olan "Yakut-u Hamevî'nin Mu'cem-ül Büldan'ında bu isim yazılmıştır. Bununla beraber Osmanlılar yanında dahi Edebiyat lisanında ekseriya "Kostantiniyye" ismi kullanılmıştır; hattâ bazan "İslâmbol" şeklinde yazılmıştır
İSTANBUL EFENDİSİ : Turkish Risale
İstanbul kadıları (hâkimleri). Bu tabir hicri 1000 tarihinden sonra kullanılmağa başlanmış ve daha sonraları terkolunmuştur
İSTAR : Turkish Risale
(Satr. dan) Yazı yazma
İSTARE : Turkish Risale
Perde, zar
İSTASYON : Turkish Risale
Fr. Demiryolu durağı
İSTATİSTİK : Turkish Risale
Fr. Bir neticeye varmak veya bir hüküm çıkarmak için metodlu olarak mevcud lüzumlu şeyleri toplayıp sayı hâlinde göstermek işi ve bu işle meşgul olan ilim
İSTEBRAK : Turkish Risale
İpekten mâmul ve sırma ile işlenmiş bir çeşit kumaş. Kalın ipek kumaş
İSTEL : Turkish Risale
f. Göl
İSTEM : Turkish Risale
Zulüm ve sitem
İSTENBE : Turkish Risale
f. Cesur, yiğit, bahadır, kahraman. * Çirkin. * Kâbus
İSTIKSAR : Turkish Risale
(Kasr. dan) Kısma. Bir şeyin kısaltılmasını isteme
İSTIKSAS : Turkish Risale
(Kısas. dan) Kısas isteme. Bir katilin şeriatça öldürülmesini isteme
İSTIKTAB : Turkish Risale
(Kutb. dan) Kutuplaşma, bir kutubun etrafında toplanma, bir kutuba bağlanma
İSTIKTAR : Turkish Risale
Damla damla akıtma, damlatma
İSTIRAB : Turkish Risale
(Bak: Iztırab)
İSTISLAH : Turkish Risale
Bir şeyi iyi olarak görmek isteme. Bir şeyin iyi olmasını isteme
İSTISNA' : Turkish Risale
San'atlı olarak yapmak. * Bir şey yapmak için san'atkârla anlaşma yapmak
İSTITLA' : Turkish Risale
(C.: İstıtlâât) (Tulu'. dan) Anlamağa ve bilmeğe çalışma. Öğrenmeğe gayret etme
İSTITLAK : Turkish Risale
İç sürgünü olma. Amel olma, ishal olma. * Boşanmayı isteme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani