Turkish Risale
İSTİBAHA(T) : Turkish Risale
Mübah ve helâl sayma. * Bir çok kimsenin kanını dökmeğe izin verme
İSTİBAK : Turkish Risale
Yarış etme, yarışma
İSTİBAL : Turkish Risale
Havanın fenalığı ve sıkıcı olması. * (Kendine) idrar döktürme
İSTİBANE : Turkish Risale
Açıklama, belli olma. Meydanda ve âşikâr olma
İSTİBAR : Turkish Risale
Yoklama, muayene etme
İSTİBDA : Turkish Risale
(İstibra') Ayırmak. Uzak etmek. * Küçük abdest bozduktan sonra idrardan temizlenmek, sidik eserinin tamâmen kesilmesini beklemek. * Nikâhla alınan dul bir kadının gebe olmadığına kanaat getirmek için, kadın bir âdet görünceye kadar beklemek
İSTİBDA' : Turkish Risale
Bedi' ve güzel bulma
İSTİBDAD : Turkish Risale
Başlı başına olmak. Keyfî idare sistemi. * Zulüm ve tahakküm. İdaresi altındakilerin istemediği şeyleri yalnız kendi keyfine göre zorla ve zulümle yaptırmaya çalışmak. Kanun ve nizamlara bağlı olmayarak, çok defa da kanun namına kanunsuzluk yaparak, keyfi hükmünü icra ettirmek. Kimseyi tanımadan kendi dediğini ve keyfi emirlerini kuvvet ve cebir kullanmak suretiyle yaptırmaya çalışmak. Allah'ı ve adaletini unutarak dinsizdarane bir zulümle hüküm ve idare etmek
İSTİBDADKÂRANE : Turkish Risale
f. İstibdad idaresi gibi. Kendi kendine, kanunları ve kimseyi tanımadan idare eder surette
İSTİBDAL : Turkish Risale
(Bidl ve Bedel. den) Değiştirmek, değiştirilmek. * Bir vakfı mülk ile mübadele etmek. * Birşey verip yerine başka şey istemek. * Askerliği biten erlere tezkere verip yenilerini almak
İSTİBDAL-İ MÜSECCEL : Turkish Risale
Lüzumuna hükmolunduğundan dolayı nakzı caiz olmayan istibdal
İSTİBGA' : Turkish Risale
İş için yardım isteme
İSTİBHAC : Turkish Risale
(Behcet. den) Yüzü gülme, sevinme, mesrur olma
İSTİBHAL : Turkish Risale
Azad etme. Azad olma, serbest bırakılma
İSTİBHAM : Turkish Risale
Karışık ve belirsiz olma. * Ses çıkarmama, susma
İSTİBHAR : Turkish Risale
Çok geniş bilgiye sahib olma. * Deniz gibi büyük ve geniş olma
İSTİBHAS : Turkish Risale
Bir şeyin doğruluk ve hakkâniyetini anlayabilmek için, iyice araştırıp tahkik etme
İSTİBKA : Turkish Risale
Devâmını istemek. Bâki ve dâim kılmak
İSTİBKA-Yİ TEVECCÜHLERİ : Turkish Risale
Teveccühlerinizin sürüp gitmesi ve devamı... (Eskiden mektubların sonlarında kullanılırdı.)
İSTİBKÂ : Turkish Risale
Ağlatmak. Ağlamayı istemek
İSTİBRA : Turkish Risale
(Bak: İstibda)
İSTİBRAZ : Turkish Risale
Meydana çıkarmak, açığa vurmak
İSTİBSAR : Turkish Risale
Basiretli olmak. Düşünceli, hesaplı ve dikkatli iş yapmak ve hareket etmek
İSTİBSAS : Turkish Risale
Bir haberin doğru olup olmadığını anlamağa çalışma
İSTİBTAN : Turkish Risale
Gizliliğe, bir kimsenin iç işlerine vakıf olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani