Turkish Risale
İYAZ : Turkish Risale
(Bak: Iyâz)
İYD : Turkish Risale
(Bak: Îd)
İYN : Turkish Risale
(Bak: În)
İZ (İZİN) : Turkish Risale
"Hem, vakt, yevm, hîn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır. Meselâ: Hîneizin: O vakit ki. Yevmeizin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi. * Mâzi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İzküntü muallimen: Muallim olduğum zaman mânasına geliyor. (iz) Yazılmasa mânası, muallim idim olur
İZ'AC : Turkish Risale
Rahatsız etmek. Bunaltmak. * Yerinden koparıp ayırmak
İZ'AF : Turkish Risale
Zayıflatmak, kuvvetsiz hale getirmek. * İki kat etmek. İki misline çıkarmak
İZ'AN : Turkish Risale
Basiret. Anlayış. * Teslim olup itaat etmek. * Akıl. Zekâ. İnanç. İdrak. Bilmek. (Bak: Dimağ)
İZ'AN-RÜBA : Turkish Risale
f. Anlayışı şaşırtan. Aklı oynatan. Çok hayret ve taaccüb veren. Aklı alan
İZ'AN-RÜBA-İ KÂİNAT : Turkish Risale
Kâinatın aklı alan vechesi, herkese hayret ve şaşkınlık veren yüzü
İZA : Turkish Risale
Arabça kelimelerin başında kullanılırsa; birdenbire, bir de bakılır ki, gibi mânalara gelir. İsim cümlesinin evvelinde bulunur
İZA' : Turkish Risale
İyiliğe, iyilikle mukabele etme. * Korkma, havfetme
İZA-MA : Turkish Risale
Gr: Zaman zarfı olan "izâ"ya müsavidir. Müzari fiilinden evvel gelirse onu cezm eder
İZAA : Turkish Risale
(Bak
Izaa)
İZAA-İ ESRAR : Turkish Risale
Gizli sırları açığa vurma, açıklama
İZAAT : Turkish Risale
İlân etmek, açığa vurmak. Sesle neşriyat yapmak
İZABE : Turkish Risale
Eritmek, eritilmek. Su gibi akıcı hale koymak. Yumuşatmak. Islah etmek
İZABE-İ NÜHAS : Turkish Risale
Bakırın eritilmesi
İZADE : Turkish Risale
Ailesini koruması için bir kimseye yardım etme
İZAE : Turkish Risale
(İzâet) (Zû. dan) Işık verme, aydınlatma, ziya verme. (Bak: Izaet)
İZAFAT : Turkish Risale
(İzâfet. C.) İzafetler, isim takıları, isim tamlamaları. * Gr: Zincirleme isim tamlaması
İZAFE(T) : Turkish Risale
Bir şeyi bir kimseye veya bir şeye nisbet etmek, yakın etmek. İsnâd etmek. Katmak, katıştırmak. * Bir şey üzerine meylettirmek, havale olmak, bağlanmak. * Mal etmek. * Gr: İki isimden meydana gelen bağlılık tamlaması
İZAFET-İ MAKLUB : Turkish Risale
Ters çevrilmiş terkib. Muzaf-un ileyh ile muzafın yer değiştirmesi olup, böylece birleşik isim ve sıfatlar yapılır. Bu terkibler semâidir; işitilmekle öğrenilir, bir kaideye bağlı değildir. Her terkib bu şekle sokulmaz. Meselâ: Tâb-ı meh: Meh-tâb: Ay ışığı. Çeşm-i âhu: Ahu-çeşm: Ceylân gözlü. Nazar-ı haram: Haram-ı nazar... gibi.)
İZAFET-İ MAKTU' : Turkish Risale
Kesik tamlama. Terkib-i izafet-i maktu'da denir. Esre'yi kaldırmağa da fekk-i izafet denir. Yani izafetin kaldırılması demektir. Meselâ: Câme-hâb $
Yatak. Câme-i hâb $
Uyku elbisesi. Ser-rişte $
İp ucu, vesile, tutamak. Ser-i rişte $
İpin ucu
İZAFETEN : Turkish Risale
İsnad etmek suretiyle, isnad ederek, ona bağlıyarak
İZAFÎ : Turkish Risale
İzafetle alâkalı, izafete dâir. Ona bağlamak suretiyle. Alâkalı göstererek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani