Turkish Risale
İZMİHLAL : Turkish Risale
Bozulup gitmek. Perişan olmak. Yok olmak. Görünmez hale gelmek
İZMİHRAR : Turkish Risale
Surat asma. * (Yıldız) parıldama. * Kış mevsiminin şiddetli olması
İZMİL : Turkish Risale
Keskin demir. * Çekiç. * Deri kesmekte kullanılan bıçak
İZN : Turkish Risale
(İzin) Yasağı kaldırmak. Bir şeye ruhsat vermek. Yol vermek. Hizmetten çıkarmak
İZN-İ ÂMM : Turkish Risale
Herkese müsaadeli olan. * Ist: Cum'a namazı kılınan cami kapısının kayıtsız şartsız her müslümana açık olması
İZNAB : Turkish Risale
Günah işleme. Günahkâr olma. * Kuyruk takma
İZNİLLÂH : Turkish Risale
Allah'ın (C.C.) müsaadesi, izni
İZRA' : Turkish Risale
Korkutma. * Çok fazla medhetme, aşırı derecede övme. * Altun arama
İZYAN : Turkish Risale
Süslenme, donatılma
İZZ : Turkish Risale
Kıymet. Değer. Güçlü oluş. Alikadir olmak. Kavi. Şerif. Azim
İZZ Ü ŞEREFLE : Turkish Risale
Güle güle, uğurlar olsun
İZZ-ÜD-DİN : Turkish Risale
Dilimizde "İzzettin" şeklinde isim olarak kullanılan bu kelime; "Dinin kıymeti, ulviyet ve kudreti" anlamına gelir
İZZET : Turkish Risale
Bir kimse zelil iken kavi ve kudret sahibi olmak. Ziyâdelik ve üstünlük. * Değer, kıymet. Kuvvet. Muhterem ve mu'teber olmak. * Bulunmaz derecede az olan şey
İZZET-İ NEFİS : Turkish Risale
Zillete düşmiyerek şeref ve haysiyeti muhafazaya çalışmak. Vakar.(Gıybet, ehl-i adâvet ve hased ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sâhibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. M.)
İZZET-İ İSLÂMİYE : Turkish Risale
İslâmi izzet. Müslüman olanın her hususta daha şerefli, daha çalışkan, daha izzetli olması hâleti. Diğer dinlerdekilerden ve dinsizlerden izzetli ve şerefli olmaları hâleti
İZZETLÛ : Turkish Risale
Şeref ve itibar sahibi. * Eskiden belirli bir mevki ve rütbe sahiblerine verilen ünvan
İZZÎ : Turkish Risale
Tahammüllü, sabırlı kimse
İZZÜ-D-DEVLE : Turkish Risale
Tar: Müslüman hükümdarları tarafından sık sık kullanılan ve devlete değer veren, devletin değeri mânâsına gelen bir ünvan
İZİN : Turkish Risale
(Bak: İzn)
İZİNNAME : Turkish Risale
f. Eskiden bir nikâhın kıyılabilmesi için kadı tarafından verilen izin kâğıdı
İÇ CEBEHANE : Turkish Risale
t. Şimdiki askerî müzeye eskiden verilen addır. İç cebehâne tâbiri bilahare "Hazine-i esliha", Üçüncü Sultan Ahmed devrinde "Dâr-ül esliha", daha sonraları da "Harbiye ambarı" olarak değiştirilmiş, en sonunda "askerî müze" şeklini almıştır
İÇ EZAN : Turkish Risale
t. Cuma günleri hatib minberde iken müezzin tarafından mahfilde okunan ezan. Diğer namazlarda yalnız minarede ezan okunurken, cuma günleri öğle vaktinde hem minarede, hem de caminin içinde müezzin mahfilinde ezan okunur. İkinci ezan caminin içinde okunduğu için buna "iç ezan" denilir
İÇ HAZİNE : Turkish Risale
t. Osmanlı İmparatorluğu zamanında sarayda muhafaza edilen bir kısım paralar
İÇ KALE : Turkish Risale
t. Kale duvarlarıyla çevrilmiş şehir ve kasabaların bazılarının ortasında ve en yüksek yerinde yapılan küçük kaleler. Bu çeşit kalelere "bâlâ hisâr" da denilirdi. Bu iç kaleler, düşmanın, surları geçmesi hâlinde veya şehirde bir isyân çıktığı zaman, hükümdar veya kumandanın çekilip kendini müdafaa etmesi için yapılırdı
İÇ OĞLANI : Turkish Risale
t. Saray hizmetine alınıp devletin çeşitli makamlarına namzed olarak yetiştirilen gençler. İç oğlanı, Yıldırım Bayezid zamanında yeni teşekküle başlayan saray hizmetlerinde bulunmak üzere yeniçerilik için toplanan devşirmelerden ayrılmak suretiyle meydana getirilmiş ve bu usûl sonradan yapılan kanunla devam edip gitmiştir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani