Turkish Risale
AFİLÛN (AFİLÎN) : Turkish Risale
(Afil. C.) Gelip geçici, fâni olanlar. * Gözden kaybolup gidenler. Uful edenler
AFİN : Turkish Risale
Affedenler
AFİNİTE : Turkish Risale
(Affinite) (Bak: Aşk-ı kimyevi)
AFİR : Turkish Risale
Çok kötü niyetli
AFİRE : Turkish Risale
Komşusuna bir şey vermeyen kadın
AFİTAB : Turkish Risale
f. Güneş. * Mc: Pek güzel. * Çok güzel yüz
AFİTE : Turkish Risale
Dişi koyun. Koyun güdücü kız
AFİTÂBÎ : Turkish Risale
Güneşe âit. * Güzelliğe dâir
AFİYET : Turkish Risale
Sağlık, selâmet, sıhhatli olmak
AFİŞ : Turkish Risale
Fr. Duvar ilânı
AFŞAR : Turkish Risale
Avşar kabilesini meydana getiren Türkmenlerin adı
AFŞELİL : Turkish Risale
Sırtlan dedikleri canavar. * Yaşlı, eti ve derisi sarkmış kuru kadın
AGAL : Turkish Risale
Darıltma, kışkırtma. * Çiğnemeden yutma. * Ağıl. * Arı kovanı
AGALİŞ : Turkish Risale
f. Kışkırtma. * Birşeye saldırmak için kışkırtma
AGANDE : Turkish Risale
f. Sucuk, yastık, minder gibi zorla doldurulmuş olan şeyler. * Bir çeşit zehirli olan haşere, böcek
AGARR : Turkish Risale
Çok sıcak gün. * Kendini beğenmiş. * Asil, âlicenâb. * Beyaz
AGARR-ÜL EYYÂM : Turkish Risale
En sıcak gün
AGAVAT : Turkish Risale
(Ağa. C.) Saray hizmetlerinde kullanılan harem ağaları
AGAYAN : Turkish Risale
Ağalar
AGAZ : Turkish Risale
f. Başlama. Mübâşeret
AGAŞTE : Turkish Risale
f. Bulaşmış
AGBA : Turkish Risale
Daha küt, en küt. * Daha koyu, en koyu
AGBER : Turkish Risale
Çok tozlu
AGBEŞ : Turkish Risale
Boz renkli
AGBİYA : Turkish Risale
(Gabi. C.) Ahmaklar, gabiler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani