Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
BÜREYDE BİN EL-HUSAYB EL-ESLEMÎ : Turkish Risale

Horasan diyarında en son hicri 62 veya 63 yılında vefat eden sahabedir. (R.A.). Müslümanların ilk sancaktarıdır. 177 Hadis-i Şerif nakletmiştir. 14 tanesi Buharî ve Müslim'de mezkûrdur

BÜRGUR : Turkish Risale

Buzağı

BÜRGUS : Turkish Risale

(C.: Beragis) Pire

BÜRHAN : Turkish Risale

Delil, hüccet, isbat vasıtası. * Man: Yakînî mukaddemelerden meydana gelen kıyas. * Red ve inkâr için itiraz kabul edilmeyecek surette isbat-ı hakikat eden kavi hüccet.(Bir bürhan ile elde edilen netice-i tevhidi buzı insanlar isti'zam ile dar zihinlerine sıkıştıramazlar. Veya bozuk hayalleri tahammül edemez. Bu hule karşı o kat'i, sahih bürhanı reddetmek üzere: "Bu neticeyi, bu kadar azametiyle şu bürhan (onu) intac edemez." diye bahaneler ile kabul etmez. O miskin bilmez mi ki, neticenin kayyûmu imandır. Bürhan, ancak onu görmek için bir menfezdir. Veya bir süpürge gibi o neticeye konan vehimleri süpürür. Maahâza bürhan bir değildir, bin değildir. Zerrat-ı âlem adedince bürhanlar vardır. M.N.)

BÜRHAN-I AKLİYYE : Turkish Risale

Akla dayanan bürhan

BÜRHAN-I ENFÜSÎ : Turkish Risale

İnsanın içinde ve hayatında görünen bürhan. Nefse ve şahsa ve içe ait bürhan

BÜRHAN-I KATI' : Turkish Risale

Kat'î, en sağlam ve şeksiz delil. * Farsça bir lügat kitabının ismi.(İşte şu Zât (A.S.M.), şu mevcûdat Hâlikının vahdaniyetinin hakkaniyeti derecesinde hak bir bürhan-ı nâtık, bir delil-i sâdık olduğu gibi, haşrin ve saadet-i ebediyenin dahi bir bürhan-ı kâtıı, bir delil-i sâtııdır. S.)

BÜRHAN-I LİMMÎ : Turkish Risale

Kanunlardan hâdiselerine, sebeblerden neticelerine ve müessirden esere olan istidlâl. Yani eseri meydana getirenden esere olan delil. Kablî delil. Ateşin dumana delil olması gibi.(Kelime-i şehâdetin iki kelâmı birbirine şahiddir. Birincisi ikincisine bürhan-ı limmîdir, ikincisi birincisine bürhan-ı innîdir. M.) (Bak: Limmî)

BÜRHAN-I MANTIKÎ : Turkish Risale

Kesin kaziyelerden teşkil ettirilen kıyasa, bürhana denir

BÜRHAN-I NÂTIK : Turkish Risale

Konuşan bürhan. Mecaz olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M) kastedilir ki; bütün hakikatları isbat ve izhar etmiştir

BÜRHAN-I NÜBÜVVET : Turkish Risale

Peygamberliğin hak olduğunu isbat eden bürhan ve delil. (Bürhan-ı risalet de aynı mânâdadır.)

BÜRHAN-I RİSALET : Turkish Risale

(Bak: Bürhan-ı nübüvvet)

BÜRHAN-I SÂTI' : Turkish Risale

Aşikâr, şeksiz ve şüphesiz, parlak delil. (Bak: Sâtı')

BÜRHAN-I İNNÎ : Turkish Risale

Hâdiselerden kanunlarına, neticelerden sebeblerine ve eserden müessire olan delil. Dumanın ateşe delil olması gibi

BÜRHAN-ÜT TEMÂNÜ' : Turkish Risale

İstiklâliyet, ulûhiyetin zâtî bir hassası ve zaruri bir lâzımı olduğuna dair ve şirkin butlanını isbat eden delil ki; eşyanın yaradılışı müteaddit ellere ve esbaba verilse, âlemdeki nizam bozulup karışıklıklar çıkacağını gösterir, isbat eder

BÜRHE : Turkish Risale

Zaman, an, müddet

BÜRHUN : Turkish Risale

f. Duvar. Kemer. * Çember, daire. * Hâne, ev ve kale kapısı. * Mâni, engel, çit. Avlu

BÜRHİN : Turkish Risale

Zahmet, güçlük, zorluk

BÜRKA : Turkish Risale

(C.: Birak) Taşlık yer

BÜRKA' : Turkish Risale

Kadınların örtündükleri yaşmak, peçe

BÜRKAN : Turkish Risale

Yanardağ, volkan, lavlar saçan dağ

BÜRKE : Turkish Risale

Martı. * Kurbağa. * Havuz. * Küçük göl

BÜRME : Turkish Risale

(C.: Birem-Birâm) Çömlek yapımında kullanılan yumuşak taş. * Çömlek. * Baş örtüsü

BÜRNA(H) : Turkish Risale

f. Yiğit, delikanlı, genç

BÜRNAK : Turkish Risale

f. Delikanlı, yiğit, genç