Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
BÜRNÜS : Turkish Risale

(C.: Berânis) Bir uzun takke. (İbtidâ-i İslâm'da ruhbanlar giyerlerdi.)

BÜROKRASİ : Turkish Risale

Fr. Hükûmet dairelerinde aşırı kırtasiyecilik, muamele çokluğu. İşlerin yürütülmesinde şekilciliğin ve idarî işlemlerin ağır basması hâli. Devlet görevlilerinden meydana gelen zümre veya sınıf. Memurlar sınıfı. Bürokrasi, her çeşit rejimde tahakküm vasıtası olmaktadır. Oysa İslâmiyet'te devlet makamları tahakküm değil, hizmet makamıdır. Devlet görevlileri müslüman halkın hizmetindedir, kendileri saygı beklemez, saygılı davranır. Kimseye tahakküm edemez. Çünkü Allah'ın emirlerine uymak zorundadır. Hazreti Ömer (RA), devlet başkanı olunca "Allah'ın emirlerinin dışına çıkarsam, beni kılıçlarınızla doğrultun" demekle bunun örneğini vermiştir. Zulüm ve tahakkümü kaldırarak adaleti getirmiştir. Gerçek adalet ve hürriyet ancak İslâm'da vardır

BÜROKRAT : Turkish Risale

Fr. Memur sınıfından olan. * Devlet işlerinde muamelelerde şekle aşırı ehemmiyet veren

BÜRR : Turkish Risale

Buğday

BÜRRAN : Turkish Risale

f. Keskin, kesici

BÜRS : Turkish Risale

Ardıç ağacının meyvesi

BÜRSAN : Turkish Risale

f. Ejderha, büyük yılan

BÜRSUTE : Turkish Risale

Tehlikeli yer

BÜRSÜN : Turkish Risale

(C.: Berâsin) İnsan eli. * Vahşi hayvanların pençesi. * Develere vurulan bir nevi damga

BÜRT : Turkish Risale

Nebat şekeri. Zelil, aşağılık kimse. * Balta

BÜRTULE : Turkish Risale

(C.: Bürtul) Kalpak dedikleri keçe takke. * Rüşvet

BÜRU' : Turkish Risale

Fazilet, ilim ve iyilikte benzerlerine olan üstünlük. * (Hasta) iyiliğe yüz tutma

BÜRUC : Turkish Risale

(Burc. C.) Burç, aslında âşikar şey mânasına gelir. Her bakanın gözüne çarpacak şeklide zâhir olan yüksek köşk mânasına da kullanılmıştır. * Bunlara teşbihen veya zuhur mânâsıyla semâdaki bir kısım yıldızlara veya bazı yıldızların toplanmasından meydana gelen şekillere ve farazi suretlere burc denilmiştir. Bilindiği gibi yıldız kümelerini felekiyatçılar muayyen bâzı suretlere benzeterek her mevsim ve ayda göründükleri şekillere göre isimlendirmişlerdir.Bunların altısı şimal (kuzey) altısı cenub (güney) cihetinde olarak oniki burç kabul edilmiştir. Bu burçların bulundukları sahaya da mıntıkat-ül burûc ismi verilmiştir. Burçların isimleri Hamel, Sevr, Cevzâ, Seretan, Esed, Sünbüle, Mizan, Akrep, Kavs, Cedi, Delv ve Hut'tur

BÜRUC SURESİ : Turkish Risale

Kur'an-ı Kerim'in
suresi olup Mekke-i Mükerreme'de nazil olmuştur

BÜRUDET : Turkish Risale

Soğukluk. Soğuk olmak. Hararetsizlik. * Mc: Münasebetteki soğukluk. Münaferet. Muhasama

BÜRUDET-İ MUAMELE : Turkish Risale

Yapılan muamelenin soğukluğu

BÜRUFE : Turkish Risale

f. Mendil. * Sarık. * Kuşak, bel kuşağı. Forma

BÜRUK : Turkish Risale

Bir şeyin şakıması, parlaması. * (Berk. C.) Berkler, şimşekler

BÜRUZ : Turkish Risale

Zâhir olma, belirme, meydana çıkma. Çıkmak

BÜRZEA : Turkish Risale

(C.: Berâzi) Yuna dedikleri keçe ki, eyer altına koyarlar, teğelti de derler

BÜRZU' : Turkish Risale

Dolu, dolmuş, mümteli

BÜRÛD : Turkish Risale

Berd, soğuk. * İşten soğuma, bıkma

BÜRİD : Turkish Risale

Oniki mil

BÜRİDE : Turkish Risale

f. Kesilmiş.,

BÜRİDE-SER : Turkish Risale

f. Başı kesik