Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ŞEB-İ YELDA : Turkish Risale

f. En uzun gece

ŞEBAAT : Turkish Risale

Dolgunluk, tokluk

ŞEBAB : Turkish Risale

(Şebibe) Gençlik. * Yiğit, civan. * Gençler

ŞEBABANE : Turkish Risale

f. Genç ve yiğit olarak. Genç gibi, yiğitçesine

ŞEBABİYET : Turkish Risale

Gençlik, tazelik. Yiğitlik. Civanlık

ŞEBAH : Turkish Risale

(C.: Eşbâh) Cüsse, cisim, ceset. Şahıs. Karaltı

ŞEBAHET : Turkish Risale

Benzeme, benzeyiş

ŞEBAK : Turkish Risale

Şehvet galip olup cimaa çok hırslı olmak. * Koyu karanlık

ŞEBAKET : Turkish Risale

Kafes veya ağ gibi örülme

ŞEBAM : Turkish Risale

Anasını emmesin diye kuzu ve oğlak ağzına takılan ağaç ağızlık. * Araptan bir kabile

ŞEBAMAN : Turkish Risale

Paça bağı

ŞEBAN : Turkish Risale

(Şeb. C.) f. Geceler

ŞEBANE : Turkish Risale

f. Geceye ait. Gece ile alâkalı. Gece vakti olan. Gecelik

ŞEBANGAH : Turkish Risale

f. Gece vakti, geceleyin. * Gecelenecek yer

ŞEBANRUZ : Turkish Risale

f. 24 saatlik zaman. "Gece gündüz"

ŞEBAT : Turkish Risale

(C.: şebâ-şebevât) Tezlik, çabukluk. * Cihet, yön, taraf

ŞEBB : Turkish Risale

Meşhur taş. * Ateş yakmak. * Cenk koparmak, kavga çıkarmak

ŞEBBAKE : Turkish Risale

(C.: Şebâbik) Birbirine girmiş nesne

ŞEBBE : Turkish Risale

Genç kadın

ŞEBE : Turkish Risale

Bakırla çinko madeninden yapılan pirinç. * Benzeme, müşabehet

ŞEBEB : Turkish Risale

Üç yaşına girip dişleri tamamlanmış olan sığır

ŞEBEC : Turkish Risale

Ovanın ve sahranın bir miktarı

ŞEBEFRUZ : Turkish Risale

(Şeb-efruz) f. Gece vakti ışık veren. Geceyi aydınlatan

ŞEBEH : Turkish Risale

(C.: Eşbâh) Karaltı. * Şahıs. * Ceset

ŞEBEKE (ŞEBİKE) : Turkish Risale

Balık ağı. * Kötü niyetle çalışan gizli topluluk. * Kafes şeklinde olan yer. * Hüviyet sureti. * Ağ gibi yapılmış ve gerilmiş hat ve yolların tamamı. * Ağ şeklinde olan nesiçler, dokular