Turkish Risale
ŞEFİK(A) : Turkish Risale
Şefkatli, esirgeyen. Rikkat sahibi. Merhametli
ŞEFİKANE : Turkish Risale
f. Merhametlice, acıyarak. Acımak suretiyle. şefkat ederek
ŞEFŞAF : Turkish Risale
Soğuk yumuşak rüzgâr
ŞEFŞEF : Turkish Risale
Yaramaz huylu. * Titremek
ŞEFŞEFE : Turkish Risale
Zayıflatmak. * Hareket ettirmek, depretmek. * Karışmak
ŞEGAB : Turkish Risale
Fitne uyandıran
ŞEGAF : Turkish Risale
Delicesine sevme
ŞEGAFDÂR : Turkish Risale
f. Delirtici
ŞEGAL : Turkish Risale
f. Çakal
ŞEGİRE : Turkish Risale
Çuvaldız
ŞEHA : Turkish Risale
f. Ey pâdişah! Ey şâh
ŞEHAB : Turkish Risale
(Bak: şihab)
ŞEHACİR : Turkish Risale
Rahm
ŞEHADET : Turkish Risale
(Bak: şahadet)
ŞEHADETNÂME : Turkish Risale
(Bak: Şahadetname)
ŞEHAMET : Turkish Risale
Yağlılık, semizlik, besililik
ŞEHAMETLÛ : Turkish Risale
Tar: İran Şahları hakkında ünvan olarak kullanılan bir tâbir idi
ŞEHAV : Turkish Risale
Açmak, feth
ŞEHAZAN : Turkish Risale
Karnı aç olan kimse
ŞEHBA' : Turkish Risale
Kır renkte olan şey. * Kır katır, kır at. * Tam teçhizatlı asker birliği. * Pek kıtlık olan sene
ŞEHBAL : Turkish Risale
(Bak: şahbal)
ŞEHBAZ : Turkish Risale
(Bak: şahbaz)
ŞEHBENDER : Turkish Risale
Ticaret nezaretinin teşekkülünden evvel ticaret işlerine bakmak ve tüccarlar arasındaki ihtilâfları halletmekle vazifelendirilen memurun ünvanı idi
ŞEHBEYT : Turkish Risale
(Bak: Şahbeyt)
ŞEHD : Turkish Risale
Bal. Gömeç balı, asel
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani