Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ŞERAZİM : Turkish Risale

(Şirzime. C.) Küçük ve az olan topluluklar. Küçük cemaatler

ŞERAİF : Turkish Risale

(Şerife. C.) Mutlular, kutlu kimseler

ŞERAİT : Turkish Risale

(Şart. C.) Şartlar

ŞERAŞİR : Turkish Risale

Nefis. * Beden, vücut, ceset. * Ağırlık

ŞERBE : Turkish Risale

Bir içim su

ŞERBİN : Turkish Risale

Katran ağacı

ŞERC : Turkish Risale

Kıç, dübür. * Cem'etmek, toplamak. Birbiri üstüne yığmak. * Fırka. * Nev, cins

ŞERCA' : Turkish Risale

Uzun tavil. * Taht. * Cenaze

ŞERCE : Turkish Risale

Dağdan aşağı sahraya inen akıcı su

ŞERCEB : Turkish Risale

Uzun, tavil

ŞERCELE : Turkish Risale

Yemiş kabı

ŞERCEM : Turkish Risale

(C.: Şerâcim) Şalgam

ŞERDA : Turkish Risale

Benzemek. Misil

ŞERE : Turkish Risale

Yemeğe karşı çok hırslı

ŞEREBE : Turkish Risale

(C.: Şireb-Şerebât) Ağaç dibine su toplanması için yapılan havuz

ŞEREC : Turkish Risale

(C.: Şüruc) Donyağı

ŞEREF : Turkish Risale

Yükseklik, yücelik. Büyüklük. * İnsanlar arasında geçerli ve makbul olma. Büyük bir makam sâhibi olma. * Cenab-ı Hakka itâat ve ubudiyyeti ve yüksek hizmeti ile çok ihsanına mazhar olma. * İftihâr, övünme

ŞEREF-BAHŞ : Turkish Risale

f. şereflendiren. şeref veren

ŞEREF-EFZA : Turkish Risale

f. Şeref artıran

ŞEREF-PEZİR : Turkish Risale

f. Şeref ve itibar bulan

ŞEREF-RESAN : Turkish Risale

Şeref ulaştıran, şeref eriştiren

ŞEREF-RİZ : Turkish Risale

f. Şeref veren

ŞEREF-VARİD : Turkish Risale

f. Şerefle gelen

ŞEREF-YAB : Turkish Risale

f. şeref bulan, şeref kazanan

ŞEREF-ZAHİR : Turkish Risale

f. Şerefle çıkan