Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ŞEZB : Turkish Risale

Ağaçtan budanan kuru odun. * Geçmek, intikal etmek. * Sınır. (Bu mânâya C.: Eşzâb)

ŞEZEBE : Turkish Risale

(C.: Şüzub ) Ağacın çeşitli budaklarından budanıp kesilmiş olan

ŞEZEN : Turkish Risale

Nahiye, cânip, taraf. * Kaba ve sağlam yer

ŞEZERAT : Turkish Risale

(Şezre. C.) İşlenmeden mâdenin içinden toplanılan altın parçaları. * Süs olarak kullanılan altın ve inci tâneleri

ŞEZF : Turkish Risale

Şiddet. * Darlık

ŞEZR : Turkish Risale

Kızgınlık ve hiddetten dolayı gözucuyla bakmak

ŞEZR (ŞEZİR) : Turkish Risale

Altın mâdeninden toplanan altın ufağı. * İnci parçaları

ŞEZRE : Turkish Risale

(C.: Şezerât-Şüzur) İşlenmemiş ham altun. * Süs için asılan inci ve altun

ŞEZRE-MEZRE : Turkish Risale

Darmadağınık

ŞEZZ : Turkish Risale

Çuval kulpuna ağaç sokmak. (O ağaca "şizâz" derler.)

ŞEZİM : Turkish Risale

Sağlam, muhkem ve uzun

ŞEZİYYE : Turkish Risale

(C.: Şezâyâ) Bir parça nesne

ŞEÎLE : Turkish Risale

(C.: Şâil-Şeâyil) Ucu yanmış fitil

ŞEŞ : Turkish Risale

f. Altı. 6

ŞEŞ-CİHET : Turkish Risale

f. Altı yön, altı cihet. (Bak: Cihat-ı sitte)

ŞEŞ-EBRAR : Turkish Risale

Altı aded hayır sahibi ki, bunlar: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin'dir (Radıyallahu anhüm)

ŞEŞ-PA : Turkish Risale

f. Altı ayaklı

ŞEŞ-PER : Turkish Risale

f. Altı kanat. * Eski savaş âletlerinden 6 dilimli bir topuz

ŞEŞHANE : Turkish Risale

f. Namlusunda 6 yivi bulunan tüfek veya top

ŞEŞÜM : Turkish Risale

Altıncı, sâdis

ŞI'RA : Turkish Risale

Yaldırık adı verilen büyük, nurlu yıldız

ŞI'ŞA' : Turkish Risale

Uzun, yeynicek kimse. * Uzun boyunlu deve

ŞIDK : Turkish Risale

(C.: Eşdâk) Ağızın kulaktan tarafı. * Ağzın kenarı

ŞIHNE : Turkish Risale

Emniyet memuru. İnzibat memuru

ŞIKAK : Turkish Risale

Ayak yarığı. * Ot. * Muhalefet etmek, karşı gelmek