Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
CAMİT : Turkish Risale

Eski ve Ortaçağlarda Giresun ile Samsun arasında kalan dağlık mıntıkaya verilen ad. Osmanlılar zamanında bu kelime Canik olarak kullanılmıştır

CAMİİYYET : Turkish Risale

Câmi'lik, toplayıcılık. * Çok şeylerle alâkalılık. * Pek ziyâde mânâları ve şeyleri hâvi olmak.(Evet hayatın öyle bir câmiiyyeti var; âdeta umum kâinata tecelli eden ekser Esmâ-i Hüsnâ'yı kendinde gösteren bir câmi âyine-i ehadiyyettir. Bir cisme hayat girdiği vakit, küçük bir âlem hükmüne getirir; âdetâ kâinat şeceresinin bir nevi fihristesini taşıyan bir nevi çekirdeği hükmüne geçiyor. Nasılki bir çekirdek, onun ağacını yapabilen bir kudretin eseri olabilir; öyle de en küçük bir zihayatı halkeden, elbette umum kâinatın Hâlikıdır. L.)

CAN : Turkish Risale

f. Yaşayış. Diride olan kudret, kuvvet. Hayat cevheri. Madde ilimleri, maddenin; hayat ilimleri (biyolojik ilimler) hayatın ne olduğunu açıklıyamamışlardır. Aslında bunların konusu da madde, hayat ve ruhun kendisi değil, bunların tezahürleri yani olay haline gelen tesirleridir. Deney ilimlerinin vazifesi bu olaylar arasındaki ilişkinin değişmeyen tarafını bulmaktır. Bunun ötesinde ilmin söyleyeceği bir sözü yoktur. Buna rağmen bazı kendini bilmez cahiller, ilim adını kötüye kullanarak ilmin sustuğu yerde kendileri konuşuyor ve hayat ve ruhu madde ile açıklamaya kalkışıyorlar. Oysa maddenin de ne olduğunu biliyor değildirler. Biz müslümanlar madde gibi hayat ve ruhun da Allah'ın kudretinin eserleri olduğunu biliyor, birini diğerinin yerine koymuyoruz. Allah görünen ve görünmeyen âlemler yaratmıştır. Onun kudretinin ve yaratmasının sınırı yoktur. Madde, yarattıklarının sadece bir çeşitidir. Varlığı maddeden ibaret sanmak aklı gözüne inmiş olan akılsızların batıl bir inancıdır. * Mc: Sevgili, dost

CAN-AFERİN : Turkish Risale

f. Yaratıcı

CAN-AVER : Turkish Risale

Zihayat, canlı, yaşayan. Hayatdar. * Domuz, canavar, hınzır. * Zararlı hayvan

CAN-AZAR : Turkish Risale

f. Can yakan, can inciten, eziyet veren. Acı çektiren

CAN-BAHŞ : Turkish Risale

f. Hayat bağışlayan, can veren. Sevgili. Cenâb-ı Hak. Allah

CAN-EFŞAN : Turkish Risale

f. Bir dâvâ uğrunda canını veren, canını feda eden

CAN-FERSA : Turkish Risale

f. Can dayanamıyacak derecede

CAN-GEZA : Turkish Risale

f. Ruh sıkıcı, can sıkıcı. Tehlikeli olan, öldürücü

CAN-GÎR : Turkish Risale

f. Can sıkıcı, ruh sıkıcı

CAN-GÜZAR : Turkish Risale

f. Cana dokunan, candan geçer olan

CAN-NİSAR : Turkish Risale

f. Canını harcayan, canını fedâ eden

CAN-SİTAN : Turkish Risale

f. Can çıkarıcı, ruh alıcı. İnsana bela olan. Güzel

CAN-ŞİKEN : Turkish Risale

f. Azrâil (A.S.)

CANA : Turkish Risale

f. Ey sevgili! Ey can!

CANAN : Turkish Risale

f. Sevgili, güzel, sâhib-i cemâl. * Canlar, ruhlar

CANAVAR : Turkish Risale

f. Can alıcı, kahredici. * Vahşi, yırtıcı hayvan. Kurt

CANBAZ : Turkish Risale

(C.: Canbazan) Can ile oynayan, canını tehlikeye koyan, canbaz. * Hayvan alış-verişi ile uğraşan kimse. * Aldatan, hilekâr, hile yapan. * Eskiden atlı fedai asker

CANBELEB : Turkish Risale

Ölecek halde, canı dudakta

CANDADE : Turkish Risale

f. Bir şeye candan bağlanmış. Can vermiş, candan bağlanan

CANDANE : Turkish Risale

f. Tepe ile alın arasındaki yer, bıngıldak. Beyin

CANDAR : Turkish Risale

f. Diri, canlı, zihayat, ziruh. * Silâhlı kimse. * Muhafız, koruyucu, emniyet memuru. * Yol yiyeceği, azık

CANE : Turkish Risale

f. Silah

CANFEZA : Turkish Risale

Gönüle ferahlık veren, can artıran. * Ayın
gününe verilen ad.CAN-GÂH $_
f. Can evi. * Can azaltıcı