Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
CEHVE : Turkish Risale

İnsanın dübür yeri

CEHVERE : Turkish Risale

Zâhir olmak, görünmek

CEHYER : Turkish Risale

Dişi ayı

CEHZAM : Turkish Risale

Başı büyük, yuvarlak yüzlü kişi. * Esed, arslan

CEHÛD : Turkish Risale

Cıfıt, yahudi

CEHÛF : Turkish Risale

Kuyudan suyu alıp yukarı çekmeye mahsus kova

CEHÛL : Turkish Risale

Pek çok câhil. (İnsan hayvanların aksine olarak hayata lâzım her şeye karşı câhildir. Her şeyi öğrenmeğe mecburdur. Hadsiz eşyaya muhtaç olduğu için sigayı mübalâğâ ile cehûldur. M.)

CEHÛLÂNE : Turkish Risale

Pek câhilcesine

CEHÛŞ : Turkish Risale

Oğlan, sabi

CEHİR : Turkish Risale

(Cehr. den) (C.: Cüherâ) Yüksek sesle, bağırarak ve açık olarak söylenen. * Güzel, dikkate değer

CEHİR-ÜS SAVT : Turkish Risale

Çok ve kuvvetli ses

CEHİZ : Turkish Risale

Karnından çocuk düşüren

CEHİŞ : Turkish Risale

Halktan uzak olan

CEHŞ (CÜHÜŞ) : Turkish Risale

Medet edişmek. Başka kimseye sığınıp arkalanmak

CEL'AB : Turkish Risale

Medine yakınında bir dağ. * Gözü çok iyi görmek

CEL'ABE : Turkish Risale

Çok kuvvetli dişi deve

CEL'AD : Turkish Risale

Yoğun gövdeli şişman, kaba kimse

CELA'LA' : Turkish Risale

Kirpi

CELAB : Turkish Risale

f. Salkım küpe

CELABİB : Turkish Risale

(Cilbâb. C.) Kadının bütün vücudunu örten ve dıştan giyilip bol olan çarşaf nevi. Yaşmaklar. Baş ve yüz örtüleri, ferâceler. (Bak: Tesettür)

CELACİL : Turkish Risale

(Cülcül. C.) Küçük çanlar, ufak çıngıraklar

CELADET : Turkish Risale

Yiğitlik. Bahadırlık. Kuvvet ve şiddetlilik. Muhkemlik. Salâbet, metânet

CELAFET : Turkish Risale

Kabalık, yontulmamışlık

CELAH : Turkish Risale

Başın iki tarafından saçın dökülmesi. * Devenin ağaç yemesi

CELAHİZ : Turkish Risale

Kaba, ağır