Turkish Risale
CENUBÎ : Turkish Risale
Cenuba âit, güney tarafında, cenûba dair ve müteallik
CENÎ : Turkish Risale
Devşirilmiş, koparılmış olan. Meyve toplanması ve alınması
CENİB : Turkish Risale
Garip. * Hurmanın iyisi
CENİBE : Turkish Risale
(C.: Cenâib) Yedek hayvanı
CENİN : Turkish Risale
(Cenne. den) Ana karnındaki harekete başlıyan çocuk. * Gizli ve mestur, saklı olan şey
CENİVER : Turkish Risale
f. Sırat köprüsü
CEPHANE : Turkish Risale
(Aslı: Cebehane'dir) Barut vesair yanıcı maddelerin konulup, muhafaza edildiği yer. * Yanıcı maddeler levazımı
CER : Turkish Risale
f. Yarık, çatlak
CER' : Turkish Risale
Suyu yudumlayarak içme
CER'A : Turkish Risale
Kumlu, otsuz yer
CERA' : Turkish Risale
Suyu sora sora içmek
CERA'KUK (CERA'KİK) : Turkish Risale
Ekşi yoğurt
CERAB : Turkish Risale
Torba, dağarcık
CERAD : Turkish Risale
Çekirge. * Mc: Yağmacılar gürûhu
CERADE : Turkish Risale
(C.: Cerâd) Çekirge
CERAHAT : Turkish Risale
Yaradan akan irin. Yaralı vücudda toplanan kandaki küreyvât-ı beyzâdan (ak yuvarlardan) mürekkeb kan. Yaradan akan beyaz akıcı cisim
CERAHOR : Turkish Risale
Tar: Osmanlılarda ordu hizmetlerinde kullanılan Hıristiyanlara verilen isim
CERAM : Turkish Risale
Hurma çekirdeği. * Kuru hurma
CERAME : Turkish Risale
Gövdeli olmak. Vücudu iri olmak. * Cesâmet
CERAMİKA : Turkish Risale
Musul yakınında Acem asıllı bir kavmin adı
CERAYE : Turkish Risale
Vakıf tarafından verilen erzak ve yiyecek
CERAYET : Turkish Risale
Câriyelik hâli
CERAZET : Turkish Risale
Oburluk
CERAİD : Turkish Risale
(Ceride. C.) Cerideler. Gazeteler
CERAİD-İ YEVMİYYE : Turkish Risale
Günlük gazeteler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani