Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
CEZZAB : Turkish Risale

Fazla çekici olan. Cezub. Çok cezbeden

CEZZAF : Turkish Risale

Ağ ile balık tutan balıkçı

CEZZAR : Turkish Risale

Zâlim. Gaddar. Kanlı. * Deve kasabı

CEZÂİR-İ İSNÂ AŞER : Turkish Risale

Ege Denizindeki oniki adalar

CEZİA : Turkish Risale

(C.: Cezâyi) Koyun sürüsü

CEZİL : Turkish Risale

Bol. Çok. * Edb: Peltek ve bozuk olmayan kelime

CEZİM : Turkish Risale

(Bak: Cezm)

CEZİR : Turkish Risale

(Bak: Cezr)

CEZİRE : Turkish Risale

Ada. Dört tarafı su ile çevrilmiş toprak parçası.(Üç tarafı su ile çevrili kara parçasına yarımada denir.)

CEZİRET-ÜL ARAB : Turkish Risale

Arabistan yarımadası

CEŞ : Turkish Risale

f. Mavi boncuk

CEŞA' : Turkish Risale

Çok hırslı olmak

CEŞER : Turkish Risale

Davarı otlamaya çıkarmak

CEŞM : Turkish Risale

Meşakkatli iş buyurmak, zor bir iş söylemek

CEŞN : Turkish Risale

f. Ziyafet, şölen. * Îd, bayram

CEŞİB : Turkish Risale

Kaba ve galiz nesne

CEŞİR : Turkish Risale

Kir

CEŞİŞ : Turkish Risale

Bulgur

CEŞİŞE : Turkish Risale

Bulgur yemeği

CEŞŞ : Turkish Risale

Dövmek. * Kırmak. * Vurmak, darp. * Bir nesneyi pâk etmek, temizlemek

CIHRE : Turkish Risale

(C.: Cihar-Echâr) Bir kimseye sığınmak

CIRANTA : Turkish Risale

yun. Poliçeyi, senedi devir ve havale eden şahıs

CIVATA : Turkish Risale

Arkası iri başlı ve ucu somun geçmek üzere yivli vida. Başlıca potrelleri, demir ve tahtaları birbirine bağlamaya yarar

CONTA : Turkish Risale

Birbirinin üzerine kapanan iki madeni parça arasında, açıklık kalmamasını te'min etmek için konulan karton, kösele, lâstik vs. şey

COP : Turkish Risale

Polis ve polis görevlisi askerlerin taşıdığı, kauçuktan yapılma sopa