Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
CÜRM : Turkish Risale

(Cürüm) Kabahat, kusur. Hatâ. İsyan. Günah. Kanun hilâfına hareket

CÜRM-NAK : Turkish Risale

f. Suçlu, kabahatli

CÜRM-Ü MEŞHUD : Turkish Risale

Suç üzerinde suçluyu yakalamak. Görülen suç. (Suç üstü)

CÜRMANE : Turkish Risale

f. Ceza, mücâzat

CÜRMUK : Turkish Risale

(C.: Cerâmik) Çizme

CÜRMUZ : Turkish Risale

Küçük havuz

CÜRN (CERİN) : Turkish Risale

(C: Cüren) Hurma kurutulan ve harman yapılan yer

CÜRRE : Turkish Risale

Cesur, cesaretli, cür'etkâr, cür'et-yâb, yiğit, delikanlı, gözüpek, atılgan. * Uçan her çeşit kuşun erkeği. * Bir zira' miktarı ağaç. (Ağacın başında bir küfe, ortasında bir ipi olup onunla geyik avlarlar.)

CÜRRE-BAZ : Turkish Risale

f. Atmaca kuşu. * Erkek şahin veya akdoğan. * Hızla uçan ok

CÜRSUM : Turkish Risale

(C: Cerâsim) Her nesnenin aslı

CÜRSUME : Turkish Risale

(Cürsâm) Kök, asıl, temel. Bir tohumun özü. İlk hücrelik. * Gırtlak kapağı. * Karınca yuvası

CÜRSUME-İ DIRAHT : Turkish Risale

Ağacın kökü

CÜRSUN : Turkish Risale

Üzerine binâ yapmak için duvardan dışarı uzattıkları ağaç

CÜRUB : Turkish Risale

Beddualar, bed ve kötü dualar, fenâ sözler

CÜRUH : Turkish Risale

(Cürh. C.) Yaralar

CÜRUM : Turkish Risale

Sıcak, çukur yer

CÜRVAZ : Turkish Risale

Karnı büyük olan kişi

CÜRYAZ : Turkish Risale

(C: Cerâyız) Karnı büyük olan

CÜRZ : Turkish Risale

(C: Cirzan) Köstebek

CÜRZUM : Turkish Risale

(C: Cürâzim) Çok yiyen kişi

CÜRÛN : Turkish Risale

Bezin eskimesi. * Yumuşak olmak. * Bir nesne aşınmak. * Alışkanlık, itiyat

CÜRÜF : Turkish Risale

Uçurum, yar

CÜRÜZ : Turkish Risale

Verimsiz çorak yer

CÜRŞ : Turkish Risale

Yemen diyarında bir yerin adı. * Başı tırnakla taramak

CÜRŞU' : Turkish Risale

Büyük karınlı deve