Turkish Risale
CÜVEYRE : Turkish Risale
Küçük câriye, câriyecik
CÜVVET : Turkish Risale
Kırba yaması. * Bir parça yer. * Siyaha yakın boz renk. * Demir pası
CÜYUD : Turkish Risale
(Cid. C.) Gerdanlar, boyunlar
CÜYUŞ : Turkish Risale
(Ceyş. C.) Ceyşler, askerler, neferler, erler. Ordular
CÜZ : Turkish Risale
Kısım, parça. Bir şeyin bir parçası. * Kitab forması. * Küllün mukabili. * Kur'ân-ı Kerim'in otuzda bir parçası. * Kanaat. İktifâ eylemek. * Düğümü sağlam yapmak. Bir şeyi pekiştirip muhkem kılmak. * Kız evlâdı
CÜZ'İ : Turkish Risale
Azdan olan. Parçaya âit olan. Biraz. Pek az. Kıymetsiz. Mühim olmayan. Esasa ait olmayan. Cüz'e âit olan. Külli olmayan
CÜZ'İYYAT : Turkish Risale
Cüz'î olan şeyler. Ufak tefek şeyler. Mânası düşünüldüğünde zihinde ortaklık kabul etmeyen şeyler. Mânası başka şeylere şâmil olmayanlar
CÜZ'İYYET : Turkish Risale
Azlık, cüz'î oluş
CÜZ-Ü FERD : Turkish Risale
Bir varlıktan veya bir vücuddan bir parça. * Atom. (Bak: Cüz-i lâyetecezzâ)
CÜZ-Ü TAMM : Turkish Risale
Bütün. Bir şeyin, temel vasıflarının tamamını toplayan parçası. Parçalandığı vakit ana vasfını ve asliyetini kaybeden şey
CÜZ-İ ASGAR : Turkish Risale
En küçük cüz. En ufak parça
CÜZ-İ LÂYETECEZZÂ : Turkish Risale
Bir daha bölünmeyen en küçük parça. En küçük cisim parçası. Tecezzisi kabil olmayan. Atom. Yani parçalansa, maddîlikten çıkıp kanun-u İlâhî ile bir nevi kuvvete inkılâb eder
CÜZ-İ İHTİYAR : Turkish Risale
Dilediği gibi hareket edebilme. Yani: Herhangi bir şeyi yapmak veya yapmamak hususunda bir tarafı tercih etmek iktidar ve serbestliği. Bu serbestlik ile, Cenab-ı Hak insanları, iyiliği veya kötülüğü istemek cihetinde imtihan eder.(Halbuki; o cüz-i ihtiyarî denilen silâh-ı insanî hem âciz hem kısadır. Hem ayarı noksandır. İcad edemez. Kesbden başka hiçbir şey elinden gelmez. Îman o cüz-i ihtiyarîyi, Allah namına istimal ettirip herşeye karşı kâfi getirir. Bir askerin cüz'î kuvvetini devlet hesabına istimal ettiği vakit, binler kuvvetinden fazla işler görmesi gibi. S.)
CÜZ-İ İRADE : Turkish Risale
İradeden bir cüz. Allah tarafından insana verilen irade. (Bak: İrâde)
CÜZAE : Turkish Risale
Bıçak sapı
CÜZAF : Turkish Risale
Götürü pazar
CÜZAM : Turkish Risale
(Cüzzam) Hansel basilinin (mikrobunun) sebep olduğu bulaşıcı bir deri hastalığı
CÜZAME : Turkish Risale
Hasaddan sonra ekinden bâki kalan ekin
CÜZARE : Turkish Risale
Devenin etrafı (ayakları ve başı gibi.)
CÜZAZ : Turkish Risale
Kesilmiş ve parçalanmış olan şey
CÜZAZE : Turkish Risale
Bez kırpıntısı
CÜZBEND : Turkish Risale
Bir çeşit cüzzam hastalığı. * Ciltçi
CÜZEYR : Turkish Risale
Kök dalı, ince kök
CÜZEYRE : Turkish Risale
Küçük ada, adacık. Etrafı su ile çevrili küçük kara parçası
CÜZHAN : Turkish Risale
f. Kur'ân-ı Kerim cüzlerini okuyan kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani