Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
CİLDİYYE : Turkish Risale

Cilt hastalıkları bölümü

CİLEN BA'DE CİLİN : Turkish Risale

Devirden devire, asırdan asıra

CİLF : Turkish Risale

Boş küp.* Kırılmış, ufanmış köpek esfeli. Arı kovanı. * Kuru ekmek parçası. Kuru ekmek kenarı. * Yüzülüp karnı çıkmış ve başı ile ayağı kesilmiş koyun. * Her nesnenin parçası. * Hoyrat, kaba. Ayak takımından

CİLFE : Turkish Risale

Kalem yongası

CİLHABE : Turkish Risale

Büyük olan şey, kebîr

CİLL : Turkish Risale

Ekin biçildikten sonra yerde kalan sap ki, "anız" derler

CİLLE : Turkish Risale

Büyük, ulu nesne. Kebîr ve azîm

CİLLEVEZ : Turkish Risale

İnce kabuklu, uzunca fındık. * Köknar

CİLM(E) : Turkish Risale

Üzüm çubuğundan kestikleri değnek

CİLNAR : Turkish Risale

(Cüllenâr) Gülnar. Nar çiçeği

CİLSE : Turkish Risale

Bir çeşit vurmak

CİLT : Turkish Risale

(Bak: Cild)

CİLVAH : Turkish Risale

Geniş ve dolu olan deve

CİLVAZ : Turkish Risale

(C.: Celâvize) Kethudâ. Reis

CİLVE : Turkish Risale

Esmâ-i İlâhînin tecellisi. * Tecelli. * Güzellere yakışır duruş ve davranış. Dilberâne hareket. Naz ve edâ. Hoşa giden görünüş

CİLVE-İ İRÂDE : Turkish Risale

İrâde ve kasdı gösteren tezahür ve tecelli. Cenab-ı Hakkın kendi bizzat isteği ve iradesiyle yaptığını gösteren oluş ve intizam, mükemmeliyet. (İnsanın nasıl ruhu bütün cesedine özel bir münasebeti var ki: Bütün âzâsını ve eczasını birbirine yardım ettirir. Yani: İrade-i İlâhiye cilvesi olan evâmir-i tekviniyeye ve o emirden vücud-u haricî giydirilmiş bir kanun-u emrî ve lâtife-i Rabbaniye olan ruh onların idaresinde onların manevî seslerini hissetmesinde ve hâcatlarını görmesinde birbirine mâni olmaz, ruhu şaşırtmaz. S.)

CİLVEGER : Turkish Risale

f. Cilve ve naz eden. Cilveli. * Tecelli eden

CİLVEGÂH : Turkish Risale

(Cilve-geh) f. Cilve edilecek yer, cilve yeri

CİLVEKÂR : Turkish Risale

f. Cilveli. Nâzenin

CİLVEKÜNÂN : Turkish Risale

f. Cilve yaparak

CİLVENÜMÂ : Turkish Risale

f. Cilve yapan, cilve gösteren, cilve eden

CİLVESAZ : Turkish Risale

f. Cilveli. Nazlı. Gönül alan

CİLVEZET : Turkish Risale

Mâni olmak. Men'etmek

CİLZ : Turkish Risale

Süngü demiri. * Kamçının ucundan tuttukları yer

CİLZE : Turkish Risale

(C.: Cilzâ) Sert ve sağlam yer